| Yutamayacağımız bir lokma değil, ama ne yapacağımızı Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | لا اقول أننا سنقضم لقمة أكبر مما نستطيع مضغه و لكن يجب أن نتكلم عما سوف نفعله لقد بدأنا نتصرف كما لو كان لدينا عقل |
| Marisa'ya kahve yap. Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | حضرى لماريسا بعض القهوة ونحن يجب أن نتكلم |
| Bence bunun hakkında Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد، أعتقد أن هذا ما يجب أن نتكلم بخصوصه |
| - Christine, konuşmamız lazım,... - Pazartesi görüşürüz. ...sen ve ben. | Open Subtitles | يجب أن نتكلم أراكم يوم الاثنين, شكراً لكم |
| Evet, konuşmamız lazım. Bunu dinledin mi? | Open Subtitles | أجل, يجب أن نتكلم, هل سمعت هذا؟ |
| Efendim, öncesinde sonuçları Konuşmalıyız. | Open Subtitles | سيدي قبل أن تفعل ذلك يجب أن نتكلم عن العواقب |
| konuşmamız gerekiyor. Üzgünüm; ama önemli bir konu. | Open Subtitles | يجب أن نتكلم,أنا آسفه ولكن هذا نوعا ما مهم |
| Şimdi Konuşmamız gereken bir şey mi, yoksa... | Open Subtitles | هل هُناك شيء يجب أن نتكلم بشأنهالآنأم .. |
| Bence bu konu hakkında Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | و أعتقد أنه يجب أن نتكلم عن ذلك |
| Konuşmamız gerek Paul. | Open Subtitles | يجب أن نتكلم بهذا الموضوع، بول |
| İlahi şeyler Konuşmamız gerek..." | Open Subtitles | يجب أن نتكلم عن الأمور الإلهية. |
| Bu yüzden Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | لذلك يجب أن نتكلم معه، من فضلكِ |
| - Yeni kız hakkında Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نتكلم بشأن فتاتك الجديدة. |
| Birleşme konusu hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نتكلم قليلاً عن الأندماج |
| Otur, konuşmamız lazım. | Open Subtitles | إجلسي يجب أن نتكلم |
| Fakat konuşmamız lazım, arkadaşlar. | Open Subtitles | ولكن يجب أن نتكلم |
| Boğa güreşinden sonra konuşmamız lazım. | Open Subtitles | ماركو، "يجب أن" . نتكلم بعد ذلك |
| Belki de Edward Walker ile beraber Konuşmalıyız, belki o.... | Open Subtitles | ربما يجب أن نتكلم مع إدوارد واكر سوية هو قد يكون |
| Bak, bana yardım edenlerin yaralanmaları hakkında Konuşmalıyız. | Open Subtitles | اسمع, يجب أن نتكلم بشأن كل تلك الأضرار المصاحبة لهذا |
| Özel konuşmamız gerekiyor. Şimdi, rafiki. | Open Subtitles | يجب أن نتكلم على انفراد حالاً يا صديقي |
| Ama biraz Konuşmamız gereken bir konu var. | Open Subtitles | لكن هناك شيء يجب أن نتكلم عنه قليلا |
| Baba, mağarada ne olduğu hakkında konuşmamız gerekecek. | Open Subtitles | أبي يجب أن نتكلم عن ما حدث بالكهف |
| Hakikaten çok garip. Yani öncesinde konuşmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أو ، ربي ، هذا غريب أعني ، هل يجب أن نتكلم أولا؟ |