| Çocuk olmadığını biliyorum, ama bence bunu konuşmalıyız. | Open Subtitles | أعرف أنك لست طفلاً لكن أظن أنه يجب أن نتناقش بهذا |
| Acele bir karar almadan önce bunu ciddi olarak konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتناقش في هذا بجدية قبل التسرع في إتخاذ أية قرارات |
| Bu konu hakkında konuşmalıyız. Biz bir ekibiz. | Open Subtitles | يجب أن نتناقش بخصوص هذا نحن فريق. |
| Gerçekten münakaşa etmeliyiz. | Open Subtitles | نحن يجب أن نتناقش |
| Efendim, gerçekten münakaşa etmeliyiz. | Open Subtitles | سيدي , نحن يجب أن نتناقش |
| Dean, konuşmamız gerekiyor, ayrılış tarihinin tam olarak saatini ve zamanını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | دين .. يجب أن نتناقش و أريد أن أعرف الوقت والتاريخ |
| - İşin aslı, bunu konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | في الواقع، يجب أن نتناقش أولاً |
| Bence düzenli olarak konuşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نتناقش بانتظام |
| Ortağın hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتناقش عن بقية شركائك |
| Belki bunu konuşmalıyız. Hayır. | Open Subtitles | ربما يجب أن نتناقش في ذلك |
| - Chris! Yazdıkların hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | (كريس)، يجب أن نتناقش فيما كتبت |
| konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نتناقش |
| Hemen konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نتناقش حالاً) |