| Yürekten inanıyorum ki, denemeye devam etmeliyiz. | TED | لكني أؤمن بحق، أنه يجب أن نستمر في المحاولة. |
| Mümkün değil, sonuçların yanlış çıkmasına müsaade edemeyiz. devam etmeliyiz. | Open Subtitles | مستحيل، لايمكن تزييف النتائج يجب أن نستمر |
| Burası bize uygun bir ev değil. Aramaya devam etmeliyiz. | Open Subtitles | هذا ليس المنزل المناسب لنا, هذا ما بالأمر يجب أن نستمر فى البحث |
| Tamam, sen bir önsezi alana kadar Devam edelim. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نستمر بالمحاولة حتى تتضح لكِ رؤيا |
| Peki Siz ne düşünüyorsunuz, bu yüzden sadece biz ne yaptığını yapmaya devam etmek var. | Open Subtitles | حسناً ، لقد فعلت ، إذاً يجب أن نستمر بفعل الشيء الذي نستطيع أن نفعله |
| Şimdi gel benimle. Yolumuza devam etmemiz gerek. | Open Subtitles | بشدة مع بعضهما والآن ، هيا يجب أن نستمر بالتحرك |
| Açıkçası ifade alımlarımız ile devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن نستمر بشهاداتنا |
| İkimizde de sorun yokmuş. Sadece denemeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | قالوا أن السبب لم يكن من كلينا يجب أن نستمر بالمحاولة |
| Epi'ye devam etmeliyiz. En iyi seçeneğimiz bu. | Open Subtitles | يجب أن نستمر في وضع سائل الشرايين إنه خيارنا الأفضل |
| Onu asla unutmam, ama devam etmeliyiz | Open Subtitles | لن أنساه أبداً ولكن يجب أن نستمر بحياتنا |
| - Hayır, güneye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | كلا ، كلا ، كلا ، يجب أن نستمر . في التقدم نحو الجنوب |
| Birbirinizden ayrılmayın. İlerlemeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | التصقوا ببعضكم جميعاً, يجب أن نستمر في تحركنا |
| Hastane bulunana kadar suni teneffüs yapmaya devam etmeliyiz. Tabii ölmezse ya da uyanıp bizden tüpü çıkarmamızı istemezse. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، يجب أن نستمر في إنعاشه حتى يموت أو يستيقظ ويطلب منّا إخراج الأنبوب |
| - devam etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نستمر في الحركة لن نتمكن من الوصول للفيلا |
| İki oğlu daha var. Aramaya devam etmeliyiz. | Open Subtitles | لازال لديه اثنين أخرين، يجب أن نستمر في البحث |
| Hareket etmeye devam etmeliyiz. Eğer liman da böyleyse kaptan fazla beklemeyecektir. | Open Subtitles | يجب أن نستمر بالتحرك، لو الميناء كان مثل هذا، |
| Planladığımız gibi Devam edelim. Vincent olsun ya da olmasın. | Open Subtitles | يجب أن نستمر بالخطة سواء بواسطة أو بدون فينسنت |
| - Burayı biliyorum. Devam edelim. - Geç oldu, dinlenelim burada. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا المكان، يجب أن نستمر - الوقت تأخر، سوف نرتاح هنا الآن - |
| Bak, kim olduğunu, söyledikleri doğru olup olmadığını öğrenene kadar yaptığımıza devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | اسمع، حتى نعرف من هو و سواء كان يقول الحقيقة أم لا يجب أن نستمر في فعل ما نفعل |
| Şimdi gel benimle. Yolumuza devam etmemiz gerek. | Open Subtitles | بشدة مع بعضهما والآن ، هيا يجب أن نستمر بالتحرك |
| Açıkçası ifade alımlarımız ile devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن نستمر بشهاداتنا |
| Hayır. Üzerine üzerine gitmeliyiz. Davayı başlatmadan önünü kesmeliyiz. | Open Subtitles | لا ، يجب أن نستمر رغم أنقه نبعده قبل أن يبدأ في القضية |