| Muhtemelen akşam yemeğini iptal etmeliyiz, çünkü çok uygunsuz kaçar. | Open Subtitles | وربّما يجب أن نلغي العشاء لأنّ ذلك سيكون محرجـًا |
| İptal etmeliyiz. Tüm olayı iptal etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن نلغي الامر, يجب أن تلغي الامر كله |
| Yok dostum, haklısın. İptal etmeliyiz. | Open Subtitles | لا, نعم, أنت محق يجب أن نلغي الامر |
| Muhteşem. Hakkını verdin. Bizimkilerle olan akşam yemeğini iptal etmemiz gerek | Open Subtitles | مدهش أنتي تسحقينه يجب أن نلغي العشاء مع أمي وابي |
| - Sınavı iptal etmemiz gerekecek, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن نلغي الامتحان، أليس كذلك؟ |
| Bu yıl, kış takımlarımı iptal etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان يجب أن نلغي الفرق الشتائية هذه سنة. |
| Kuzey Kore hava sahasındayız. Görevi iptal etmeliyiz. | Open Subtitles | ( نحن داخل المجال الجول لـ ( كوريا الشمالية يجب أن نلغي العملية |
| Randevuyu iptal etmeliyiz. Bilgisayar yok edildi. | Open Subtitles | يجب أن نلغي الموعد، فقد دُمّر "التداخل" |
| Planlarımızı iptal etmeliyiz, Sharon. | Open Subtitles | يجب أن نلغي خططنا يا شارون. |
| Belki de iptal etmeliyiz. | Open Subtitles | ربّما يجب أن نلغي العمليّة. |
| İptal etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نلغي الأمر |
| Bence bu düğünü iptal etmeliyiz. | Open Subtitles | أظن أنه يجب أن نلغي الزفاف |
| Ama bence belki de Gemma'nın pijama partisini iptal etmeliyiz. | Open Subtitles | لكن، يجب أن نلغي حفلة (جيما) لمبيت الأصدقاء |
| Randevuyu iptal etmemiz gerek. | Open Subtitles | يجب أن نلغي الموعد |
| İptal etmemiz gerek. | Open Subtitles | -فكرت بالأمر مجدداً يجب أن نلغي الأمر |
| 3 şehirde gösteriyi iptal etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان يجب أن نلغي العروض فى ثلاث قرى |