| Aşina olduğu bir yerde olması gerek, kendini rahat hissedeceği bir yerde. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن يكون في مكان مألوف حيث يكون مرتاحاً |
| İnsanların, şehrin güvende ve kontrol altında olduğuna ikna olması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكون في اذهان الناس دون شك بأن المدينة آمنة و تحت سيطرتنا |
| İnsanların, şehrin güvende ve kontrol altında olduğuna ikna olması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكون في أذهان الناس دون شك بأن المدينة آمنة و تحت سيطرتنا |
| - Ama hizalanma geçici. - Doğru zamanda doğru yerde olmalı. | Open Subtitles | ولكن التعامد مؤقت فقط، يجب أن يكون في الوقت والمكان المناسب. |
| Parkington Lane buralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | باركنجتون لين يجب أن يكون في مكان ما هنا |
| Evinde, bizimle güvende olması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكون في المنزل في أمان معنا. |
| Bir yerlerde olması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكون في مكان ما. |
| Benim başkanımın da o toplantıda olması gerek, Roan. | Open Subtitles | حاكمي يجب أن يكون في (الإجتماع، يا (روان |
| Onu da silmek zorundayız. Saat gurubu geceyarısı ile iki arasında bir yerde olmalı. | Open Subtitles | طابع وقت يجب أن يكون في مكان ما بين منتصف الليل و2 صباحا. |
| Ve bu kadar küçük olduklarına göre o, bu kasabada bir yerde olmalı. | Open Subtitles | و إذا كانت بهذا الصغر و حتى يستطيع التحكم بتفجيرها يجب أن يكون في مكان ما في هذه المدينة |
| Onun tüm eşyaları bunlar. Burada bir yerde olmalı. | Open Subtitles | في كل هذه الأغراض يجب أن يكون في مكان ما هنا |