| - Birinin tekneyi yönetmesi lazım. - Yemin ettin mi? | Open Subtitles | ـ يجب على أحد أن يوقف المركب ـ هل أقسمت؟ |
| Bu yüzden buradayım. Onları bulmam lazım. Benim görevim bu. | Open Subtitles | لهذا انا هنا يجب على ايجادهم ، هذه هي مهمتى |
| Belki bir sperm bankasına giderim. - Brezilya'ya gidiyorsan buna gerek yok. | Open Subtitles | ربما يجب على أن أذهب أنا بدلا عنكى أنتى لستى مضطرة لذلك |
| Bu her vatandaşın ve seçmenin kendisine sorması gereken bir sorudur. | TED | وهذا شيء يجب على كل مواطن و ناخب أن يسأله لنفسه. |
| -Bir kızın senin tarafından farkedilebilmesi için ne kadar ileri gitmesi gerekir? | Open Subtitles | إلى أى مدى يجب على الفتاة أن تذهب حتى تنتبة لها ؟ |
| Tanıdığım herkesi, sahip olduğumuz her şeyi ardımda bırakmak zorundayım. | Open Subtitles | كل شخص أعرفه كل شيء لدي يجب على أن أتركه |
| Bu yüzden bilim gerçekler ve duygular üzerine kurulu olmalı. | TED | لكن بالطبع، يجب على العلم أن يعتمد على الحقائق والمنطق؟ |
| Gururunu sineye çekmek ve yardım kabul etmek zorunda kalacak. | Open Subtitles | يجب على المرأة العجوز أن تبتلع كبريائها و تقبل مساعدتك. |
| Lily'nin bir buçuk haftaya kadar iki buçuk kilo alması lazım ve benim görevim de bunu başarmasını sağlamak. | Open Subtitles | يجب على ليلي أن تزيد خمسة باوندات في أسبوع و نصف و من واجبي أن أساعدها على القيام بذلك |
| Kusura bakma. Bu davetli listesini 100'ün altına çekmem lazım. | Open Subtitles | أسفه , يجب على ان أجعل قائمه الضيوف تحت مائه |
| Birinin buralarda bir içki alması için ne yapması lazım? | Open Subtitles | ما الذى يجب على الشخص فعله للحصول على مشروب هنا؟ |
| Ancak Napoli'nin tacını giyecek kişinin Papa'nın inayetini alması lazım. | Open Subtitles | ولكن يجب على البابا استثمار الملك المتوج الجديد من نابولي. |
| Biliyor musun, aslında gelmek isterdim, ama birilerinin Brittany'e göz kulak olması gerek. | Open Subtitles | يجب على أحد أن ينتبه لبريتني أعني ذلك المكان المميز الذي تعيش فيه |
| Başkan'ın bu şehri yakıp yıkıp koca bir klozete atarak sifonu çekmesi gerek. | Open Subtitles | يجب على الرئيس إحراق هذه المدينة أو يتخلص منها بوضعها في مرحاض ضخم |
| Öncelikle muhtemelen Fransızca öğrenmem ve akabinde onu Fransızca okumam gerek. | Open Subtitles | يجب على الأرجح أن أتعلم الفرنسية أولا ومن ثم أقرأه بالفرنسية |
| Öldürmek ve affetmek bir liderin öğrenmesi gereken son şeylerdir. | Open Subtitles | القتل والشفقة هم آخر شيئان يجب على قائد ان يتعلمهما |
| Dil ve davranışlar, tüm aktörlerin beraber çalışması gereken budur. | Open Subtitles | اللغه و السلوك هذا ما يجب على الممثل ان يعرف |
| Bir kızın senin tarafından farkedilebilmesi için ne kadar ileri gitmesi gerekir? | Open Subtitles | إلى أى مدى يجب على الفتاة أن تذهب حتى تنتبة لها ؟ |
| Bu yüzden sana normalde soramayacağım bir soruyu sormak zorundayım. | Open Subtitles | لذلك يجب على ان اسألك شيئا لم اكن لاسألك عنه بطريقه عاديه |
| Nadine o çocuğu kafasına vura vura bu hale getirmiş olmalı. | Open Subtitles | يجب على نادين أن تضربه على رأسه و تبيع اللبن اللعين |
| Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda. | TED | يجب على الوالدين الموافقة على الشروط التي يتم تغييرها دون أن يلاحظوا ذلك. |
| Bu işi erkekler yapmalı çünkü biz bu teknolojiyi erkeklerle paylaşmak istemiyoruz. | TED | يجب على جميع الرجال الخروج لأننا لا نريد مشاركة هذه التقنية مع الرجال |
| İlk önce telefonunuzun uydudan ne kadar uzakta olduğunu bilmesi gerekiyor. | TED | أول أمر يجب على هاتفك تحديده هو بعده عن القمر الصناعي |
| İşte o zaman aslında kim olduğumu... ve ne yapmam gerektiğini anladım. | Open Subtitles | هذا عندما عرفت من أنا فى الحقيقة و ما يجب على فعلة |