canımı yakacağını biliyorduysan, yanlış bir şey yaptığını da biliyor olmalısın! | Open Subtitles | كنت تعرف ان ذلك سوف يجرحني عندئذ كان عليك ان تعرف انك كنت تقوم بأمر خاطيئ ؟ |
Yaptığım şeyler canımı yakıyor ve bu acı bu acı sürekli benimle birlikte. | Open Subtitles | هذا يجرحني بإدراك ما فعلته ، و ذلك الألم هذا الألم يلازمنى طوال الوقت. |
Sözlerin artık beni incitmiyor, Kubilay. | Open Subtitles | لم يعد كلامك يجرحني يا "قوبلاي". |
Ve bu beni incitmiyor. | Open Subtitles | وذلك لم يجرحني |
Bana oyun oynadı ama beni yaralayamadı. | Open Subtitles | لقد خدعني ولكن لم يجرحني. |
Benden faydalandı ama beni yaralayamadı. | Open Subtitles | لقد استغلني ولكن لم يجرحني |
Bundan eminim. Ve o beni asla incitmez. | Open Subtitles | أنا متأكدة من ذلك وهو لن يجرحني أبدًا |
Bu beni incitiyor, Max. | Open Subtitles | هذا يجرحني يا ماكس |
İnan bana, canımı acıtan ilk insan sen değilsin Mona. | Open Subtitles | صدقيني , انتي لستي الشخص الاول الذي يجرحني مونا |
canımı yakmadı desem yalan olur. | Open Subtitles | سأكون كاذبة لو قلتُ أن هذا لم يجرحني |
Artık hiçbir şey benim canımı sıkamaz. | Open Subtitles | ما من شيء يُمكنه أن يجرحني. |
Oh, incitmez. | Open Subtitles | ما تقوله لن يجرحني |
Bu gerçekten benim duygularımı incitiyor. | Open Subtitles | هذا يجرحني بالفعل |