| merak ediyorum da, gerçekte Dünya Cumhuriyeti'nin kaç tane şehrinde bulunmuş? | Open Subtitles | يجعلني أتساءل كم عدد المدن التي زارها بالفعل. |
| Bu yüzden merak ediyorum da Gavin ilk saldırısı için neden bu lokantayı seçti. | Open Subtitles | مما يجعلني أتساءل عن سبب إختيار غافين لهذا المطعم لجريمته الاولى |
| Daha önce yaptın mı merak ettim doğrusu. | Open Subtitles | مما يجعلني أتساءل إذا كنت قد فعلت هذا آنفاً. |
| Bak merakımı uyandırdı şimdi, neden hiç konuşmadın? | Open Subtitles | هذا يجعلني أتساءل لماذا... لماذا لم تتحدث أبداً؟ |
| - Evet. Sadece kişiliğinin başka bir çehresi var mı diye beni meraklandırıyor. | Open Subtitles | أجل، ذلك يجعلني أتساءل لو كان هُناك جانب آخر من شخصيّته. |
| Aslında bu, genel olarak kadınlar için savunuculuğunu sorgulamama sebep oluyor. | Open Subtitles | في الحقيقة, هذا يجعلني أتساءل عن تأييدك للنساء بشكل عام |
| Yürek varmış sende. Neler kaçırdığımı merak etmeme sebep oluyor. | Open Subtitles | لديك بعض الشجاعة هذا يجعلني أتساءل عما أفتقده |
| merak ediyorum da onu korumaya çalışırken yanlışlıkla kırılganlaştırıldığını söylemiş. | Open Subtitles | يجعلني أتساءل أنّها في محاولة حمايته جعلته دون قصد عرضة للهجوم |
| Yeraltındaki dostlarımızla bir bağlantısı var mı diye merak ediyorum. | Open Subtitles | ممّا يجعلني أتساءل لو كان للأمر علاقة بأصدقائنا المُتوارين عن الأنظار. |
| Ben de onu merak ediyorum, bu dava nasıl eline ulaştı? | Open Subtitles | مما يجعلني أتساءل كيف توصلت لهذه القضية؟ |
| Madem öyle, neden bu iş için polislere ihtiyacımız olduğunu merak ettim şimdi. | Open Subtitles | ممّا يجعلني أتساءل عن سبب احتياجنا للشُرطة للقيام بهذا منذ البداية. |
| Hayır ama bunca hırsa ne olduğunu merak ettim. | Open Subtitles | لا، ولكن ذلك يجعلني أتساءل ماذا حدث لكل ذلك الطموح. |
| merak ettim simdi. | Open Subtitles | ما يجعلني أتساءل لم تحقق بأمري |
| Ah, bu sadece merakımı uyandırdı. | Open Subtitles | ذلك يجعلني أتساءل فحسب |
| Bu da beni meraklandırıyor, ne karşılığında zaman verdin? | Open Subtitles | مما يجعلني أتساءل, ماذا تفاوضتم بشأنه. |
| Ama bu beni meraklandırıyor, kendi yararına bir faydası olmadan böylesine bir nezaketi olması ilginç. | Open Subtitles | ولكن هذا يجعلني أتساءل لو ظهر منه جانب العطف دون أن يأتي بمصلحة ذاتية ... |
| Ve kim olduğumu sorgulamama sebep oluyor. | Open Subtitles | و ذلك يجعلني أتساءل من أكون |
| Bu da onu neyin değiştirdiğini merak etmeme sebep oluyor. | Open Subtitles | وهذا ما يجعلني أتساءل عمّا حدث ليغيّرها |