| Bu kötü şans getirir. Tören bir saat içinde başlıyor. | Open Subtitles | إنه يجلب الحظ السيء تبدأ المراسم خلال ساعة |
| bilmelisin ki davet edilmeden geçilen kapı eşiği kötü şans getirir. | Open Subtitles | ألا تعلمي أن دخول المنازل دون دعوة يجلب الحظ السيء |
| Onları yemediğin sürece büyük kuşları öldürmek kötü şans getirir. | Open Subtitles | -كلاّ قتل الطيور الكبيرة يجلب الحظ السيء إلاّ في حالة أكلتها |
| Çıkarırsan uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | أنت تعرف أن ذلك يجلب الحظ السيء لو فعلت وقد وعدتني أنك لن تخلعها |
| Olamam. Gerçekten... Eski eşin düğüne gelmesi uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | لا استطيع لانه يجلب الحظ السيء لكم اذا اتت الزوجه السابقه للزفاف |
| kötü şans getirir. | Open Subtitles | إنه يجلب الحظ السيء. |
| Tılsımların yerini değiştirmek kötü şans getirir o yüzden siz onların yerini değiştirince herkes çok korktu. | Open Subtitles | -إزالة التعاويذ يجلب الحظ السيء لهذا... بعدإنقمتَبإزالتُها,الجميعخائفونجداً, |
| Aksi takdirde kötü şans getirir. | Open Subtitles | عدم النظر يجلب الحظ السيء |
| Yalnız parti yapmak kötü şans getirir. | Open Subtitles | الاحتفال وحدك يجلب الحظ السيء |
| Sadece bir saniye sürecek. - Olmaz, Chuck. Gelini görmek kötü şans getirir... | Open Subtitles | -لا (تشاك) ، أن هذا يجلب الحظ السيء |
| Üzgünüm. Gelini gelinlikle görmek uğursuzluk getirir, biliyorum. | Open Subtitles | آسفة، أعرف أن رؤية العروس بفستانها يجلب الحظ السيء |