| Saat 9:00'da kahvaltı için gelir akşam yemeği hazır olunca gidersin. | Open Subtitles | تعالى الساعة الـ 9 للإفطار و بإمكانك المغادرة عندما يجهز العشاء |
| Tamam. Yarın öğlene kadar barda her şeyi hazır edelim. | Open Subtitles | حسناً، سوف يجهز كل شئ فى الحانة فى وقت الظهيرة |
| Akşam yemeği henüz hazır değil. Temizlenmeniz için hala vakit var. | Open Subtitles | العشاء لم يجهز بعد سيكون لديكم الوقت للإغتسال |
| Babamı arayıp çadırı hazırlamasını söyleyeyim. | Open Subtitles | حسنا سأتصل بوالدي لأخبره بأن يجهز الخيمة القديمة |
| Sizi uyarmalıyım. Alman Ordusu karşı saldırıya geçmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك , الجيش الألمانى يجهز لهجوم مضاد |
| Karşılaması, tanıştırması, yerlerimiz hazır olana dek Inn'de konaklatması. | Open Subtitles | مقابلة الجميع و تقديمك للجميع الطريقة التى قام بإنزالنا بها فى الفندق حتى يجهز لنا مكان |
| İki adamımızda hazır olunca, final yarışı başlatacağız. | Open Subtitles | عندما يجهز اللاعبون , سنبدأ الجولة الأخيرة |
| Hâlâ pişiriyorum, yemek hazır değil. | Open Subtitles | أنا آسفة لكنني مازلت أعد الطعام لم يجهز شيئاً بعد |
| Süitiniz henüz hazır değil ama sanırım birisi sizi arıyordu. | Open Subtitles | جناحك لم يجهز بعد لكن أحدهم كان يبحث عنك |
| - İris kapandı. - Yeni başlık hazır olana kadar tahliye işlemlerine devam edin. | Open Subtitles | استمروا بالاخلاء حتى يجهز الرأس النووي التالي |
| Kendiniz servis yapın. Kahvaltı saat 9'da hazır olur. | Open Subtitles | يمكن ان تخدموا انفسكم الافطار سوف يجهز الساعة 9 |
| Bugüne kadar gördüğüm en hızlı hazır olma şekli. | Open Subtitles | بل هي أسرع مرة أري فيها شخص يجهز نفسه للخروج |
| O gerizekalıya bunları hazır etmesini on defa söylemiştim! | Open Subtitles | لقد أخبرت ذاك المُعتلّ العقل عشرات المرات أن يجهز هذه |
| Adamlarının teröristlere saldırmak için hazır olmalarına ne kadar kaldı? | Open Subtitles | كم من الوقت إلى أن يجهز رجالك للتحرك على الإرهابيين ؟ |
| Lucy, yemek neredeyse hazır, elini yüzünü yıka. | Open Subtitles | هيه لوسي العشاء على وشك أن يجهز أذهبي وأغسلي يديك |
| Bak, bu otel odasında yaşamak uygun değil biliyorum ama yeni yerimiz hazır olunca taşınacağız, yeni bir evimiz olacak. | Open Subtitles | انظري , اعلم بأن العيش في الفندق ليس بالأمر الجيد و لكن عندما يجهز المكان الجديد سوف ننتقل اليه سيكون لدينا منزل جديد |
| Üzgünüm tatlım, geç saatlere kadar restoranı hazır hale getirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ،آسفه ياعزيزتي ، أنه يعمل متأخراً يحاول ان يجهز المطعم |
| Babamı arayıp çadırı hazırlamasını söyleyeyim. | Open Subtitles | حسنا سأتصل بوالدي لأخبره بأن يجهز الخيمة القديمة |
| Gösteriden önce araştırma yapıyor ve bu yöntemleri kullanmasına yetecek kadar bilgiyle hazırlanıyor. | Open Subtitles | نعم, القراءة السريعة. الذي يفعله قبل العرض هو القيام بالعديد من الأبحاث, يجهز نفسه بقدر كافِ من المعلومات |
| Fakat, MacReady, düşünüyorum ki, eğer bu şeyin küçük bir parçası bile tüm bir organizmayı ele geçirmek için yeterli ise, herkes kendi yemeğini hazırlasın, ve yanlızca konserve yemeyi öne sürüyorum... | Open Subtitles | لكن , ماكريدى لقد كنت افكر لو جزئية صغيرة من هذا الشيئ كافية لتستولى على الكائن الحى بأكملة فعلى كل شخص ان يجهز وجبتة |
| Bu ses kalıbı aslında zihninizi bu iyileştirici delta dalgalarından daha çok üretmesi için hazırlar. | TED | نمط الصوت ذاك في الحقيقة يجهز دماغك للحصول على المزيد من موجات دلتا المجددة. |
| Kusura bakmayın, otel odasının hazırlanması bir-iki saati bulacak. | Open Subtitles | انا متأسف , سيستغرق الأمر ساعة او ساعتين قبل ان يجهز الفندق |
| Rahim tankında sızıntı olduğunda transfer ekibim içeride onu çıkarmaya hazırlanıyordu. | Open Subtitles | فريق النقل كان يجهز للإستخراج حين ظهر تسريب من الحضّانة |
| Dişçi malzemelerini hazırlarken sarışın sandalyeye oturur. | Open Subtitles | وجلست على الكرسي ، بينما الطبيب كان يجهز الأدوات |