"يحالفهم" - Translation from Arabic to Turkish

• yaver
• kadar şanslı

Ve birçok çiftin duşta şansı yaver gitmiş.
والكثير من الأزواج يحالفهم حظ كبير في الاستحمام

Bu yüzden FBI, baskınlarını arttırmaya başladı umarım şansları yaver gider.
إذن، الآن يبدأ المكتب الفدرالي اجراءات المداهمات على آمل أن يحالفهم الحظّ

Son dakikada benimle şansı yaver giden yaşlı adam Manilla'daki genital iltihaplı basçı...
كبار السن الذين يحالفهم الحظ معي عند النداء الأخير بالحانة عازف الكمان المصاب بالهربس في مانيلا

Ben kaçtığım için gerçekten çok şanslıydım. Fakat bir çok Kuzey Koreli bu kadar şanslı değildi.
ورغم أنني كنت محظوظة جداً بأن هربت إلا أن العديد من الكوريين الشماليين لم يحالفهم الحظ

Onun kadar şanslı olmayan arkadaşlarını hatırlamak için sürekli yanında taşırdı.
انة كان يحملها دائما معة لتذكرة بكل الرفاق الذى لم يحالفهم الحظ مثلة

Veya şansları yaver giderse diye.
للأعضاء الذين يشعرون بالتعب، أو يحالفهم الحظ

- Nerede olduğumuzu bilmiyorlar! - Ama şansları yaver gidebilir!
انهم لا يعرفوا مكاننا - و لكن قد يحالفهم الحظ -

Şansı yaver gidip de emeğinin karşılığını alamayan bir sen değilsin sen sadece bir eziksin...
أنتَ لست من اولئك الذين يعملون بكد ولكن الحظ لا يحالفهم أنتَ مجرد فاشل...

Umalim da sanslari yaver gitsin.
أتمنى أن يحالفهم الحظ الجيد

Şansları yaver gitmeyecek.
لن يحالفهم الحظ

Çünkü şanslarının yaver gideceğini düşünürler, ama Lennox'ı tanıyorum-- Ve-- ve Lennox'ı tanıyorum.
لأن الحظ قد يحالفهم لكنى أعرف (لينيكس)...

Hangi zaman diliminde olursa olsun dünyadaki birçok insan o kadar şanslı değildir.
وإن أغلب الآدمين في أي زمن لا يحالفهم الحظ لهذا الحد

Hakkında çok uzun konuşmayacağım, ama Uce ailesinin orada ormanda yaşayacak kadar şanslı olmayan pek çok ferdi var, hala bu süreçten geçmek zorunda olan,
فأنا لن أتحدث طويلاً عنها . ولكن هناك الكثير من عائلة يوسى الذين لم يحالفهم الحظ ليعيشوا هناك في هذه الغابة. التي لاتزال تمر بهذه العملية

Ama bazıları onlar kadar şanslı değildi:
و لكن من اجل من لم يحالفهم الحظ ايضا