| Gerçekten çok nazik davranıyorlar. Bana yardım etmeye çalışıyorlar gibi. | Open Subtitles | إنهم حقا لطفاء هناك يبدو أنهم يحبون أن يحاولوا مساعدتى |
| Gerçekten çok nazik davranıyorlar. Bana yardım etmeye çalışıyorlar gibi. | Open Subtitles | إنهم حقا لطفاء هناك يبدو أنهم يحبون أن يحاولوا مساعدتى |
| Benim için endişelenirler, biri öğrenecek diye ama beni değiştirmeye çalışmadılar. | Open Subtitles | قلقين بشأني بأن أحداً ما يكتشف حقيقتي ولكنهم لم يحاولوا تغيري |
| denemediler bile, o kasalarda en pahalı pırlanta setlerinin bir kaçı var. | Open Subtitles | لم يحاولوا حتى، وهذه الصناديق لديها بعض من أكثر مجموعتنا الماسية الغالية. |
| Ve yerel kazı çalışanları bana bir eş bulmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | ثم عاملوا التنقيب المحليين يحاولوا ان يجدوا لى زوجة |
| Aslında bir daha denesinler istiyorum çünkü hayalarını uçuracağım. | Open Subtitles | في الواقع,أريدهم أن يحاولوا مجددا لأقوم بتفجير خصياتهم |
| Bütün seri katiller, cinayetlerinden aldıkları hazzı yeniden hissetmeye çalışırlar. | Open Subtitles | كل القتلة المتسلسلين يحاولوا استرجاع النشوة التى يحصلوا عليها من القتل |
| Başına bir cinayet sarmayı deneyebilirler. | Open Subtitles | فربما يحاولوا ان يربطوه بجريمة قتل حول عنقه |
| 321. ve 35. bölüğün elemanlarını sokmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يحاولوا دفع بعض العناصر فى 321 و 35 إليها |
| - Ben de gidiyorum. - Sanırım gerçekçi olmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | كذلك أنا - أعتقد أنهم يحاولوا ان يكونوا واثقين - |
| Biz su an konuşurken onu ülkeden çıkarmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | أن يحاولوا أخذه خارج البلاد .. وهو أكثرهم ترجيحا |
| Her taraftan insanlar onu ele geçirmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | الناس فى كل مكان يحاولوا وضع يديهم عليه. |
| Kate ve Sayid Fransızca sinyali yakalamaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | لأن سيد و كايت يحاولوا حصر مكان الأشارة الفرنسية |
| Ama bir şey yapmayı akıllarından bile geçirmediler. Bizi korumaya çalışmadılar. | Open Subtitles | لكنهم لم يفعلوا أي شيء حيال ذلك ولم يحاولوا حمايتنا |
| Arabayla giderken bile beni durdurmaya çalışmadılar. | Open Subtitles | إنهم لم يحاولوا إيقافي عندما قدت السيارة بعيدًأ |
| Onlara bir telsiz verdik ama hâlâ iletişime geçmeyi denemediler. | Open Subtitles | وفرنا لهم جهاز اتصال، لكن حتّى اللحظة... لم يحاولوا ربط الاتصال بنا... |
| Bazı hakları zoraki kabul ettirmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | أنة يبدو كما لو أنهم يحاولوا أن يظهروا أنهم بحق فوق العادة |
| Kahrolasıcalar, bi denesinler bakalım, Görün bakalım eğer Duce'ye yaklaşırlarsa, mahvedicem onları! | Open Subtitles | عليهم فقط أن يحاولوا وسأكسرهم, اللعنة (احذروا إن حالوا أن يمسوا بـ(موسيليني |
| Erkek ayakları böyledir, hep bir yerlere gitmeye çalışırlar. | Open Subtitles | قدم الرجل تفعل هذا لانهم دائما يحاولوا ان يحصلوا علي مكان ما |
| Hazır olun! Orospu çocukları saldırmayı deneyebilirler. | Open Subtitles | ابقوا مستعدين فقد يحاولوا اختراق صفوفنا |
| Seni tekrar öldürmeye çalışmadan çocukları pataklamak lazım. | Open Subtitles | يجب أن تصفع الأطفال فورا قبل أن يحاولوا قتلك ثانية |
| Ama ihtiyaçları vardır, sadece denemeleri gerekmektedir. | Open Subtitles | ،ولكن يمكّنهم ذلك من البدء من جديد ولكن يجب أن يحاولوا |
| Su kaynağından içeri girmeye çalışacaklar | Open Subtitles | لا , لن نجعلهم يحاولوا أن يلوثوا مصدر المياة |
| Kumul dolu bu alanı geçmeyi denemezler. | Open Subtitles | إنهم لن يحاولوا إجتياز هذاالحقلمن الكثوبالرملية، |
| Bilirsin işte, hepimizin yapacağı gibi olay çıkarmamaya çalıştılar. | Open Subtitles | وقالوا بأنهم فقط كانوا يحاولوا أن ينْسجمُوا كبقيتنا. |
| Neden aramıza sızmaya çalışsınlar ki? | Open Subtitles | لماذا يحاولوا التسلل إلينا؟ |
| Tekrar denemelerini istemiyorum, o yüzden önce ben onları bulmalıyım. | Open Subtitles | لا أريدهم أن يحاولوا ثانية لذلك لابد أن أجدهم أولاً |
| Bunu planlı yapmışlar. Majesteleriyle aranızı açmaya çalıştıkları gün gibi ortada. | Open Subtitles | . لقد قصدوا حدوث هذا أي شخص يستطيع الرؤية انهم يحاولوا التفريق بينك و بين جلالته |