| Hiç şaşırmadım. O sapık, dindar adam cehennem ateşine yakın yaşamayı sever. | Open Subtitles | .ذلك الرجلُ الفظيع الصغير يحبُ أن يعيش قرب المشاكل |
| Tırlar yolu sever ve yollar da, üzerlerindeyken tırları sever. | Open Subtitles | الشاحنات تُحب الطريق و الطريق يحبُ شاحنات |
| Ramon benim kulübüme gelmeyi sever. Benim kızları sever. | Open Subtitles | (رامون) يحب المجيء الى نادييّ يحبُ فتياتي |
| Sadece meraktan soruyorum gerçekleri ve tasviri seven biri olarak düğün için yemek servisini iptal etmenin son günü nedir, ve paramızı geri alabilir miyiz? | Open Subtitles | والأرقام الحقائق يحبُ كشخص النهائي الموعد هو ما الطعام تقديم إلغاء به يمكنني الذي الزواج لحفل نقودي؟ |
| İnsanları kutuya sokmayı seven bir arkadaşını arıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نبحثُ عن صديقاً لك يحبُ وضع الناس في الصناديق |
| Yetişkinler birbirini çok ama çok sevdiğinde, sevgilerini birbirine göstermek isterler. | Open Subtitles | عندما يحبُ البالغون بعضهم كثيراً يريدون إظهار ذلك الحب والتعبير عنه |
| Rock and roll'u kim sever? | Open Subtitles | من يحبُ الغناء الصاخب؟ |
| "Adam her şeyi mükemmel sever." demişti.. | Open Subtitles | (لقد قال: أن (آدم يحبُ أن يكون كلّ شيء مُتقن. |
| Pankek sever misin? Kim pankek sever biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمُ من يحبُ الفطائرَ؟ |
| Herkes evimi çok sever. | Open Subtitles | الكل يحبُ منزلي! |
| İşini çok sever. | Open Subtitles | إنهُ يحبُ عمله |
| - Pala herkesi sever. - Özledim. | Open Subtitles | ماشيتي) يحبُ الجَميع) |
| 1943 yılının Ekim ayında Noor'u seven bir ajana aşık olan bir iş arkadaşının kız kardeşi adresini Gestapo'ya sattı. | TED | في أكتوبر 1943، كانت أختُ زميلٍ لها، قد وقعت في حب عميلٍ كان يحبُ "نور"، باعت عنوان "نور" لـ"غيستابو". |
| Eşim pek gezmeyi seven biri değildir. | Open Subtitles | زوجي ليس من النوع الذي يحبُ الخروج |
| İşin aslı şu ki, burayı babam kadar çok seven tek bir insan var. | Open Subtitles | ...الحقيقة هيَ هناكَ شخصٌ واحد أعرفهُ يحبُ هذا المكان كما احبهُ والدي |
| Özür dilerim Kevin ama bunlar ailesini seven adamın yapacağı işler değil. | Open Subtitles | (متأسفة يا (كيفن، لكن هذه ليست أفعال رجل يحبُ عائلته. |
| Demem o ki Zoey erkek bir kadını sevdiğinde başka bir şey düşünemez olur. | Open Subtitles | عندما يحبُ رجلٌ إمرأة{\pos(190,210)} لا يستطيعُ التفكير في شيء آخر. |
| # Erkek, bir kadını sevdiğinde | Open Subtitles | â™ھ عندما يحبُ رجلٌ إمرأةâ™ھ |
| # Erkek, bir kadını sevdiğinde | Open Subtitles | â™ھ عندما يحبُ رجل إمرأة â™ھ |