| Çiftiçiler sürdürülebilir tarıma sahip çıkmak istediklerini bize söylerler, ama yardıma ihtiyaçları var. | TED | فالمُزارعون يُخبروننا بأنهم يُريدون تبَنّي أساليب زراعية مُستدامة، ولكنّهم يحتاجون إلى بعض المُساعَدة. |
| Yani kurbanı tamamlamak için hâlâ bir kadına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | هذا يعني بأنهم ما زالوا يحتاجون إلى امرأة لإكمال التضحية. |
| Bizim yardımımıza ihtiyaçları var. Onların süvariye ihtiyacı var ve o süvariler Mars'tan gelmeyecek. | TED | هم يحتاجون إلى مساعدتنا. هم يحتاجون إلى الفرسان، و الفرسان لن يأتوا من المريخ. |
| Evet ve çalışma grubumun 8'e kadar bu taslağa ihtiyacı var. | Open Subtitles | نعم , ومجموعتي الدراسية يحتاجون إلى هذا المخطط على الثامنة صباحاً |
| Ama Amerikalıların bile yeniden yüklemeden önce dinlenmeye ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | ,لكن حتى الأمريكان يحتاجون إلى الانتظار قبل البدء من جديد |
| Cinsel sadistlerin eşlerine, kocalarının yaptıklarıyla baş etmek için bir çıkış noktası gerekir. | Open Subtitles | زوجات المجرمين الساديين يحتاجون إلى مخرج كوسيلة إنكار، ليغفروا لأنفسهم ما يفعله أزواجهن |
| Neden en çok yardıma ihtiyacı olan insanlar yardım kabul etmezler. | Open Subtitles | لماذا الناس الذين يحتاجون إلى مساعدة أكثر لايحصلواعليها؟ |
| Astronotlar fazladan yardıma ihtiyaç duyuyorlar çünkü stajyerleri de uzaya çıkaramazlar. | TED | بالنسبة لرواد الفضاء، إنهم يحتاجون إلى مساعدة إضافية، ولأنك لا تستطيع إحضار المتدربين إلى هناك أيضاً. |
| Topraklarındaki yabancılardan kurtulmaya daha çok ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أخشى أنهم يحتاجون إلى التخليص من الغزاة الذين على أرضهم أكثر |
| Adamlarım güçlü, ama gerçek bir lidere ihtiyaçları var. | Open Subtitles | رجالى أشداء لكنهم يحتاجون إلى قائد حقيقى إنهم يعتقدون إنك يمكنك عمل أىّ شئ |
| Bazen havaya ihtiyaçları var. Orada nefes alamıyorlar. | Open Subtitles | أحياناً يحتاجون إلى الهواء، لا يستطيعون التنفس بالداخل |
| 63 onayla. Cılızlar her taraftan geliyor. Yardıma ihtiyaçları var. | Open Subtitles | رقم 63 يؤكد أن الصوماليين يتحركون على كل الجوانب إنهم يحتاجون إلى المساعدة الآن |
| Adamlarım güçlüdür, ama gerçek öndere ihtiyaçları var. | Open Subtitles | رجالى أشداء لكنهم يحتاجون إلى قائد حقيقى |
| Çocukların sınırlanmaya ihtiyaçları var. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | الأطفال يحتاجون إلى خطوط فاصلة كما تعلمين |
| Sizin gibi zavallı denizcilerin, her tür göz korkutma kanıtına ihtiyacı var. | Open Subtitles | البحارة الضعفاء أمثالنا يحتاجون إلى هذا الكتاب كثيرا |
| Frasier, eski dostum, onların neden zamma ihtiyacı var? | Open Subtitles | فريجر يا رجلي العجوز , لماذا يحتاجون إلى علاوات ؟ |
| Genç bir adamın bu çağda lise diplomasına ihtiyacı var | Open Subtitles | في هذه الأيام الشباب يحتاجون إلى الشهادة |
| Hastalarının arkadaşa değil, doktora ihtiyacı var. | Open Subtitles | مرضاك ليسوا بحاجة إلى أصدقاء يحتاجون إلى طبيب |
| Tüm adayların biraz yardıma ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | لا، لا أنه لا شئ جميع الخاطبين يحتاجون إلى مساعدة |
| Yani ihtiyaç duyabilecek ortaklar için etkinlikler düzenliyoruz. | TED | لذا نقوم بعقد الأحداث للشركاء، الذين يحتاجون إلى المساعدة بأنفسهم. |