| - Yaktığı üçüncü köy bu. - Hepimizi yok etmek mi istiyor? | Open Subtitles | ـ إنها ثالث قريه يحرقها ـ أيريد أن يدمرنا جميعا ؟ |
| Belki babanın Yaktığı giysilerdeki kan Riley'nin değildi. | Open Subtitles | ربما لم تكن دماء رايلي على تلك الملابس التي كان والدك يحرقها |
| Fakat alevler onu yakmadı. | Open Subtitles | ولكن اللهب لم يحرقها. |
| Fakat alevler onu yakmadı. | Open Subtitles | ولكن اللهب لم يحرقها. |
| Kralın biri resmi yakmayı bile düşünmüş ama yapamamış. | Open Subtitles | هناك ملك ذات مرة أراد ان يحرقها |
| Belkide O Şeyi yakmayı denedi. | Open Subtitles | ربما حاول ان يحرقها |
| Bütün gün arabayla gezip babasının ajansının reklamını yapardı ve yakacağı yerleri seçerdi. | Open Subtitles | كان يقود سيارته طوال الوقت يبيع الاعلانات لوكالة والده و يختار اماكن لكي يحرقها |
| Espo dinle! Kundakçının yakacağı binaları önceden gözetlediğine inanıyoruz. | Open Subtitles | اسمع يا (إسبو)، إننا نعتقد أنّ مُفتعل الحرائق يُراقب المباني التي يحرقها. |
| Ama ben bu sorunun kalbine odaklanacağım. O da hâlâ gezegenimizin her yıl Yaktığı enerjinin %85'ine denk gelen kirli ve karbon oluşumlu yakıtlara bel bağlıyor olmamız. | TED | سأركز على جوهر المشكلة، والتي هي في الحقيقة أننا ما زلنا نعتمدُ على الوقود الملوث المعتمد على الكربون %85 من كل الطاقة التي يحرقها عالمنا كل عام. |
| - Yaktığı üçüncü köy bu. | Open Subtitles | هذه ثالث قرية حدودية يحرقها فى أسبوع |