"يحكمه" - Translation from Arabic to Turkish

• egemen
• yönetilen

Erkeklerin egemen olduğu bir dünyada güçlü ve bağımsız bir kadın.
إنها امرأة قوية، نافذة في عالم يحكمه الرجال.

Sizin dünyanızda da, diğer birçok gezegen gibi erkekler egemen.
وكوكبك هو بعد آخر يحكمه الذكور

Doğa kanunlarına göre yönetilen bir güç, en az yerçekimi kanunu kadar gerçektir.
قوى من الطبيعة يحكمه الله حقيقية مثل فقدان الجاذبية

Çıkarlarla değil, yasalarla yönetilen bir ulusta yaşamak için.
لكي نعيش في بلد يحكمه القانون, ليس الأرباح.

Gerçekten de insanların korkuyla yönetilen bir dünyada büyüyüp gelişmelerini mi bekliyorsun?
أحقًا تتوقع من الناس أن يترعرعون ويزدهرون بعالمٍ يحكمه الخوف؟

Tabii ki mi... kalbi tarafından böyle inatla yönetilen bir adamı nasıl koruruz?
! بالطبع كيف سنحمي رجلاً يحكمه قلبه بتعنّت ؟

Makineler tarafından yönetilen çökmüş bir dünyaya geldim.
في عالم محطم يحكمه الآلات.

Şeytan tarafından yönetilen ateşlerle dolu yer mi?
تقصدين المكان المُترع بالنيران الذي يحكمه شخص اسمه (ساتان)؟