| Şehrin diğer ucunda Hava kararmadan başka bir olay olmuş. | Open Subtitles | هناك حادثة قتل أخرى عبر البلدة قبل ان يحل الظلام |
| Kötü Hava kara, katlanabilir kanat, ... ..aklınızı başınıza getirmenize neden olur. | TED | الآن، حين يحل الطقس السيء، فقط اهبط، قم بطي الجناحين، وقم بالقيادة إلى البيت. |
| Demek ki çok verimli taşıtlar, binalar ve fabrikalar sadece petrol ve kömürden değil her ikisinin de yerine geçebilecek doğal-gazdan da tasarruf edilmesini sağlayabilir. | TED | لذا , المصانع والمباني والسيارات الإقتصادية جداً توفر الوقود والفحم و كذلك الغاز الطبيعي الذي يمكن أن يحل محلهما. |
| Bu, Paskalyada bir kocanın ya da babanın yerini tutmaz. | Open Subtitles | هذا لا يحل مشكلة افتقاد الزوج والأب فى عيد الفصح |
| Çözülemeyeni çözen adamın, marka olacak bir şeye ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | أعتقد أن أي رجل يحل القضايا المعقدة بحاجه لعلامة تجارية |
| Peki o zaman, beyin atık temizleme problemini nasıl çözüyor? | TED | إذًا كيف، يحل المخ مشكلة التخلص من مخلفاته؟ |
| Nasıl benim sana evlenme teklif etmem sorunlarımı çözmediyse benimle birlikte olman da seninkileri çözmeyecek. | Open Subtitles | كما أن تقدمي للزواج منك لم يكن سيحل مشاكلي، فكونكِ معي فقط لن يحل مشاكلك. |
| Her zaman yeni bir sevgili herşeyi çözecek sanırsın. | Open Subtitles | أنت تعتقدين دائما أن صديق جديد سوف يحل كل شئ |
| Ama bu, benim soyunma odası sorunumu çözmüyor, öyle değil mi? | TED | ولكن ذلك لا يحل معضلتي المتعلقة بغرف تبديل الملابس، أليس كذلك؟ |
| Hava kararınca benimle gelecek güçlü on gönüllü lazım. | Open Subtitles | احظر لي 10 متطوعين الافضل والاقوى لياتوا معي حالما يحل الظلام |
| - Hava kararana kadar bekleyelim. | Open Subtitles | أجل، ولكن من الأفضل أن ننتظر حتى يحل الظلام. |
| Hayır, Hava kararmaya başladı. Önce bir yemek yiyelim. | Open Subtitles | كلا ، فالظلام يوشك ان يحل فلنأكل اولا وجبة ساخنة. |
| Yakında Hava kararacak. Yarın sabah ilk iş dağcıları yollarız yukarıya. | Open Subtitles | سوف يحل الظلام قريباَ سنرسل المتسلقين مطلع الصباح التالي |
| Sessiz seyirde kalın. Hava kararınca yüzeye çıkacağız. | Open Subtitles | إبق على السرعة الصامتة عندما يحل الظلام , سنصعد للسطح |
| Bu da aynı sorunu çözer ama milyonlarca pound harcamak yerine, yüzlerce pound harcamış olursunuz. | TED | ذلك يحل نفس المشكلة، ولكن بدلاً من أنفاق عدة ملايين جنيه، يمكنك انفاق عدة مئات من الجنيهات. |
| Yağmurun yerini alan başka bir şeyin olduğu gayet açıktır. | Open Subtitles | منالواضح، أنه يجب أن يتواجد شئ أخر يحل محل المطر. |
| Yirmili yaşlara geldiğinde Newton gökkuşağının gizemini çözen ilk kişi oldu. | Open Subtitles | و بمرور الوقت عندما كان في العشرينات اصبح نيوتن الشخص الأول الذي يحل لغز قوس قزح |
| Sinir sistemimiz, oldukça karmaşık olan bir kontrol problemini çözüyor. | TED | وفي الحقيقة نظامنا العصبي يحل أكثر مشاكل التحكم تعقيدًا. |
| Körü körüne kızını korumak sorunu çözmeyecek. | Open Subtitles | التستر على مافعلتهُ إبنتكِ لن يحل هذهِ المشكله لا .. |
| O gelecek pozlama sorunları herhangi çözecek, biliyorum, şimdi, değil mi? | Open Subtitles | أتعلمون ، هذا قد يحل أي مشكلة مستقبلية تتعلق بكشف السحر أليس كذلك ؟ |
| Daha fazla ayak vurmak problemi çözmüyor çünkü ortalama bir yüzücü harcadığı enerjinin sadece yüzde üçünü öne ilerleme hareketine dönüştürüyor. | TED | التخبيط بقوة بواسطة الأرجل لا يحل المشكلة. لأن السباح العادي يحول فقط ٣٪ من الطاقة إلى حركة أمامية. |
| Size asla çözülmez bir bağla bağlıyım. | Open Subtitles | وطاعتى مشدودة لأوامرك برباط لا يحل أبداً |
| Eğer sorunlarımı tetiği çekmek bile çözmemişse başka ne çözebilir? | Open Subtitles | إذا كان ضغط الزناد لم يحل المشاكل مالذي سيحدث؟ |
| Ve burada gördüğünüz şey bir farenin labirenti çözmeye çalışması. Bu 6 kollu bir labirent. | TED | ان ما ترونه هنا هو فأر يحاول ان يحل معضلة انها عبارة عن متاهة بستة أذرع .. وهناك القليل من المياه في المتاهة |
| Kaçmak da çözüm değil. | Open Subtitles | والأستسلام أيضا لن يحل شيء ولكننا وجدنا القائد ولابد أن أقول لك |
| Ve bu ortaklık kişisel olarak inanıyorum ki bugünlerde kablosuz iletişimde karşılaşılan 4 temel problemi de çözecektir. | TED | وانه هذا التعايش الذي أعتقد شخصيا يمكن ان يحل اربع مشاكل اساسية التي تواجهنا في الاتصالات اللاسلكية هذه الايام |
| Çocukların tartışmaları çözümleme yollarından başında "önce demek" gelir. | Open Subtitles | واحدة من أهم الطرق التي يحل بها الأطفال الجدالات هي بطلبها. |
| Eski deyişin yeni biri alacak. | TED | مفهوم يقول .. ان انتعاشاً اقتصادياً آخر سوف يحل محل القديم |