| Ben rozetli bir zenciyim ve eğer istersem bununla o koca kıçını deşerim. | Open Subtitles | هذا يعني أنني لدي اذن لاركل مؤخرتك عندما يحلو لي |
| Sadece sorulara cevap ver. Neye istersem ona cevap veririm! | Open Subtitles | ـ فقط أجب على أسئلتي ـ سأجيب على ما يحلو لي فقط |
| Onu bana verdin. Paramla ne istersem yaparım. | Open Subtitles | إنه مالي، أعطيتني إياه، وبوسعي التصرف بما يحلو لي به. |
| Büyüdüğümde senin gibi olmak istiyorum. İstediğim şeyi istediğim anda yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أغدو مثلك عندما أكبر، أفعل ما يحلو لي وقتما أشاء |
| Para istemem. İstediğim kadar krep ver yeter. | Open Subtitles | لست مجبور بأن تدفع لي , فقط دعتي آكل ما يحلو لي من الفطائر المحلاة |
| dedim. İstediğimi yapabilir, dilediğim hikayeyi yazabilirdim. | TED | فأنا أستطيع الأن فعل ما يحلو لي. أستطيع أن أقوم بتأليف أي قصة أريد |
| Bundan sonra istediğimi yapabilirim. Artık büyüdüm. | Open Subtitles | انا سأمت من القوانين سوف افعل ما يحلو لي |
| İstiyorsam bağırırım! Kim bağırmamı engelleyecek | Open Subtitles | سأصرخ كما يحلو لي من الذي يستطيع منعي من الصراخ |
| Ne istersem yapabilirim. Şu anda polis değilim. | Open Subtitles | يُمكنني فعل ما يحلو لي أنا لستُ شُرطيّة الآن |
| En büyük ayrıcalığım elbette kimle istersem onunla evlenmem. | Open Subtitles | , أمتيازي الأثمن , بالطبع يمكنني الزواج كل من يحلو لي |
| Ne istersem yiyebilirim. Zayıflığım Boston kreması. | Open Subtitles | يمكنني أن أتناول كل ما يحلو لي نقطة ضعفي هي كعكة المحلاة |
| Eğer istersem yaparım! Ne, siz kokuşmuş bir çift.. | Open Subtitles | سأفعل ما يحلو لي ماأنتمسوىرجلينفاسدين... |
| Artık ne istersem yapabilirdim. | Open Subtitles | أستطيع الآن أن أقوم بما يحلو لي. |
| Ne istersem yaparım. Burası özgür bir ülke. | Open Subtitles | أستطيع فعل ما يحلو لي إنها بلاد حرة |
| Ayrıca bekar bir kadınım, istediğim gibi yaşarım. | Open Subtitles | إلى جانب أنا واحد، أنا أعيش كما يحلو لي. |
| Sevdiğim ve beni seven bir kadından yakında evleneceğim bir kadından istediğim şekilde bahsederim. | Open Subtitles | عندما أتحدث عن المرأة التي أحب والتي تحبني والتي ستصبح زوجتي قريباً فيمكنني أن أسميها كما يحلو لي. |
| Merakını kendine sakla, istediğim kadar yazarım. | Open Subtitles | ما خطبك أنت؟ سأفعل ما يحلو لي. |
| Bugün doğum günüm ve istediğimi yaparım. | Open Subtitles | يجب أن أكون قادرًا على فعل ما يحلو لي لأنه يوم ميلادي. |
| İstediğimi yapabilirim, Kıdemli memurum. | Open Subtitles | أستطيع أن أفعل ما يحلو لي ، أنا ضابط كبير. |
| Kendi kendimin patronuyum. İstediğimi yapıyorum. Hesap vermiyorum. | Open Subtitles | أنا رئيس نفسي، أفعل ما يحلو لي لا أتلقى أوامر من مخلوق |
| Onlar benim yıllarım. Ne istiyorsam onu yaparım. | Open Subtitles | إنها سنوات عمري و يمكنني فعل ما يحلو لي بها |
| Altın için kazı yapamam anlamına gelmez. Ne istiyorsam yaparım. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنني لا أستطيع التنقيب عن الذهب، وفعل ما يحلو لي |