| Beni yılanlardan korumak için elinde büyük bir değnek taşırdı. | Open Subtitles | هو دائماً كان يمسك عصا كبيرة لكي يحميني من الثعابين |
| Anayasanın birinci maddesi beni aptal ve saçma sapan sorularınızdan koruyor. | Open Subtitles | التعديل الأول من الدستور يحميني من اسئلتكم الغبيه |
| Durun! Beni korumaya çalışıyor! | Open Subtitles | مهلاً ، إنه يحميني فقط |
| Orada yapacağım şey, birazcık tehlikeli olabilir, beni koruyacak birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | ما أفعله هناك قد يكون خطيراً و أحتاج من يحميني حارس شخصي |
| T'evgin beni koruyordu ama ortadan kayboldu. | Open Subtitles | تيفجن كان يحميني ولكنه الآن اختفى |
| Evet. Ama İsa'nın kılıcı beni korur. Ben Rahip Brendan. | Open Subtitles | نعم , لكن سيف المسيح يحميني أنا الأب بريندون |
| O kişinin baban olduğunu bilmek, onu beni koruması için geçmişe gönderme kararını etkiler mi? | Open Subtitles | هل سيؤثر هذا على قرارك بأن تعيده في الزمن ، لكي يحميني وأنت تعرف أنه أبوك؟ |
| Çünkü babam beni senden korumak için teknene sahte kanıtlar koydurmuş ki bu üçüncü nedeni ortaya çıkartıyor itiraf edersen, o kazanır. | Open Subtitles | لأنّ والدي قد رتّب دليلا ،يدينك حتّى يحميني منك وهذا ما يستدعيني إلى الأمر الثالث، إذا أقررت بالتّهمة، فسيفوز |
| Aklım beni korumak, neler olduğunu gizlemek için çok çaba harcadı. | Open Subtitles | لقد قضى عقلي الكثير من الوقت محاولاً أن يحميني... يقيني مما حدث لي |
| Beni korumak zorunda olduğunu hissediyor. | Open Subtitles | انه يشعر انه من واجيه ان يحميني |
| Yayıma bakıyorum çünkü o beni koruyor ve gözetiyor. | Open Subtitles | أعتني بقوسي لأنه يحميني ويعتني بي |
| Anlamıyorsun Clark. Jimmy burada. Beni koruyor. | Open Subtitles | أنت لا تفهم يا (كلارك)، (جيمي) هنا يحميني. |
| Babam sadece beni korumaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أبي... كان يحاول أن يحميني ... |
| Beni korumaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول ان يحميني |
| Kendini Yugoslav Halk Ordusu tarafından korunduğunu düşün. Ama beni senden kim koruyacak? | Open Subtitles | اعتبري نفسك تحت حماية من قبل الجيش الشعبي اليوغوسلافي. ولكن من الذي سوف يحميني منك؟ |
| Ve bu da beni tehlikeden koruyacak, mavi gözlü meleğim. | Open Subtitles | وهذا الذي ملاكي أزرق العيون الذي يحميني من الأذى |
| Beni koruyordu. Onu savunma. | Open Subtitles | لقد كان يحميني لا تدافعي عنه |
| - Beni koruyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحميني لا تدافعي عنه |
| Beni geceleri sürünen yaratıklardan korur. | Open Subtitles | إنه يحميني من المخلوقات التي تزحف في الييل |
| Beni bu dünyada koruması gereken tek kişiden hem de. | Open Subtitles | إثر مُجاملة من شخص واحد بهذا العالم الذي يُفترض به أن يحميني |
| Adama beni korumasını söyledi sonra adam elini kafatasıma uzatıp beynimi çıkardı. | Open Subtitles | ظلت تخبر هذا الرجل ان يحميني ولكن بعد ذلك وضع يده في جمجمتي واقتلع ذهني |
| Beni bırakarak beni koruduğunu sanıyor ama kendisi tuzağın içine koşuyor. | Open Subtitles | يظن أنه يحميني ويتركني ويرحل وبدلاً من ذلك يذهب إلى فخ |
| Şunu hissettim ki eğer daha ileri gidersem... orada bir şey var beni koruyan. | Open Subtitles | لقد إنتابني هذا الشعور بأنني لو ذهبت إلى أبعد من ذلك.. كان هناك شيء خارج يحميني. |
| Yıllar boyunca o beni korudu. Biraz da beni onu korursam, bir şey olmaz. | Open Subtitles | أجل، لقد كان يحميني لسنوات لا أمانع أنا أقوم بذلك الدور لبعض الوقت |
| Leo Kemali'yi satarsam, ağabeyim bile beni koruyamaz. | Open Subtitles | إذا خُنتَ ليو كمالي ولا حتى شقيقي يمكنه أن يحميني. |
| Ve annem bunun en kötü anlarımda bile beni, daima koruyacağını söylemişti. | Open Subtitles | و قالت لي امي انه سوف يحميني دائما حتى في اسوء الظروف |
| İnek'in arkamı kollamasına sevindim. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا مسرورة لأن هذا المهووس كان يحميني |