| Askerlerin hayatını ahlaki olarak uygun olmayan bir durum için... riske atamam. | Open Subtitles | نحن لن نرسل قوات يخاطروا بحياتهم في عمل أعتقده غامض أخلاقياً |
| Havacılara, askerlere, insanlara destek olmadan hayatlarını riske etmelerini söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تطلب من الطيّارين، الجنود البشر، أن يخاطروا بحياتِهم بدون دعم |
| Çünkü onlarda kilisenin hoşuna gitmeyen şeyler yazılıydı ve ifşa edilmesini göze alamazlardı. | Open Subtitles | لأن التزييف شديدة الإنتقاد جدا الكنيسة. هم لا يستطيعون أن يخاطروا التعرّض. |
| Amerikalı bir gazetecinin ölmesini göze alamazlar. | Open Subtitles | إنهم لن يخاطروا بتعريض صحفية أمريكية للقتل |
| Neyin işe yarayabilceğini hızlıca öğrenmek için risk almaya hazırdılar. | TED | وكانوا متقبلين لأن يخاطروا للتعلم بسرعة عن ما الذي يمكن أن يكون مناسب. |
| Başkent henüz etkilenmedi ama halk işi şansa bırakmıyor. | Open Subtitles | حتى الآن الأحوال المتردية لم تصيب واشنطن و لكن الناس لم يخاطروا بالانتظار |
| Amerikalı bir muhabirin öldürülmesi riskini göze almayacaklardır. | Open Subtitles | إنهم لن يخاطروا بتعريض صحفية أمريكية للقتل |
| - Bu komik... bu yüzden aslında söyleyeceğim, gerçekten ne istediğini bilen çok az insan var dışarıda... ve istedikleri için herşeyi riske atabilirler. | Open Subtitles | لأنه ما كنت سأقوله في الواقع هو هناك أناس قليلون يعرفون حقاً ما يريدون و هم راغبون بأن يخاطروا بكل شيء من أجله |
| - Bu komik... bu yüzden aslında söyleyeceğim, gerçekten ne istediğini bilen çok az insan var dışarıda... ve istedikleri için herşeyi riske atabilirler. | Open Subtitles | لأنه ما كنت سأقوله في الواقع هو هناك أناس قليلون يعرفون حقاً ما يريدون و هم راغبون بأن يخاطروا بكل شيء من أجله |
| Ama kurtlar bugün riske girmek zorunda kalmıyor. | Open Subtitles | لكن الذئاب ، يحتاجوا ألا يخاطروا بالإصابة اليوم. |
| İyi yaşamak isterlerdi ama her şeylerini riske atmak istemezlerdi. | Open Subtitles | فهم يريدون أن يعيشوا جيدا و لم يريدوا أن يخاطروا بأى شيء |
| Kaçırılan bölgeye dönüp riske girmeyecektir, yani güneybatıya gidiyorlar. | Open Subtitles | انهم على الاغلب لن يخاطروا بالعودة لمكان الاختطاف مما يعنى انهم يتجهوا جنوبا |
| Köstebek avı kendini riske sokmak istemeyenler için tehlikeli olur. | Open Subtitles | مطاردة الخلد ، تصرف يفتقر للحكمة لأولئك الذين لا يريدون أن يخاطروا بسمعتهم. |
| Heykellere zarar vermeyi göze alamazlar. | Open Subtitles | حتى أناس كهولاء لن يخاطروا بتدمير هذه التماثيل |
| Onu daha erken köye getirmek için aç kalmayı göze alamazlardı. | Open Subtitles | لن يخاطروا بالجوع فقط ليعودوا بها باكرا |
| Aslanlar taktik değiştirerek risk almak zorundalar. | Open Subtitles | سيكون على الأسود أن يخاطروا بتغيير التكتيك |
| risk almaz, kaybettikleri için savaşmaz hatta kariyer bile yapmazlardı. | Open Subtitles | لن يخاطروا بالقتال من أجل قضايا خاسرة أو حتى يبدأون مشوار حياتهم، أعني لم العناء؟ |
| Kaçtık bir kere. İşi şansa bırakmayacaklardır. | Open Subtitles | لقد هربنا مرة مسبقا ، هم لن يخاطروا بذلك مرة أخرى |
| Ve bu sefer işlerini şansa bırakmayacaklar. | Open Subtitles | وهذه المرة لن يخاطروا بشيء |
| Kum baloncuk yengeçleri temkinli ve asla yuvalarından uzağa gitme riskini almıyorlar. | Open Subtitles | سرطانات الرمل المنتفخ حذرون ولن يخاطروا بالخروج من جحورهم أَبَداً. |
| Kendi tesislerini kullanma riskini almazlar. | Open Subtitles | لن يخاطروا باستعمال إحدى منشآتهم. |