| Herkes onu koruyor, saklıyor Lanet olsun, nerede o? | Open Subtitles | لماذا الجميع يخبئ عنها؟ بحق الجحيم اين هي ؟ |
| Hayır, Ray. bence baban kesinlikle... derin düşünüyor ve bunu içinde saklıyor. | Open Subtitles | لا راي أعتقد بأنه بالتأكيد كذلك و أعتقد بأن والدك يخبئ مشاعره ذلك طبيعي |
| Hayır, o zamandan beri bir şey saklıyor. | Open Subtitles | لا, بل يبدو عليه أنه يخبئ شيئاً منذ فترة طويلة |
| Belgelerini nerede sakladığını buldum, ama bu, zırhlı bir dosya dolabı. | Open Subtitles | لقد وجدت المكان الذي يخبئ فيه الأوراق, لكنها خزانة ملفات مصفحة |
| Kimsenin sakladığı yok Frank. Askıya assaydın kaybolmazlardı. Onları askıya asmamı söyleme. | Open Subtitles | لا أحد يخبئ مفاتيحك علقها على العلاقة حيث مكانها |
| İnsan annesi şehre geldiğinde kız arkadaşını köşe bucak saklar mı? | Open Subtitles | من الذي يخبئ صديقته تحت صخرة عندما تكون أمه في المدينة؟ |
| Kaptanın en iyi içkisini saklamış olduğuna kendini inandırmıştı. | Open Subtitles | ولهذا كان مقتنعًا أن قبطان تلك السفينة كان يخبئ أفضل الخمور. |
| Cesedi dolaba saklıyor ve misafirin ayrıldığını söylüyor. | Open Subtitles | انه يخبئ الجثة بالخزانة ومن ثم يشير الى ان الضيف قد غادر |
| Baş şüphelimiz mal varlığını küçük kuzeninin adına açtığı vadesiz hesapta saklıyor. | Open Subtitles | المشتبه الرئيسي يخبئ الاصول من خلال شيكات بالإسم الثاني لقريبه |
| Galiba bizden bilgi saklıyor. | Open Subtitles | أريد التحدث إلى دانييلو حالاً؟ أعتقد أنه يخبئ شيئاً عنا |
| Baban parasını oraya saklıyor. O para sana ait. | Open Subtitles | هنا يخبئ والدك النقود, انها لك |
| Katilin o olmasa bile bir şeyler saklıyor. | Open Subtitles | حتى لو يكن قاتلك, فهو يخبئ شيئاً. ماذا؟ |
| - Birşey sakladığını ima etmiyorum. - Buradaki herkes birşeyler saklıyor. | Open Subtitles | ليس أنك تُخبئ شئ ما - كل شخص هنا يخبئ شئ ما - |
| İnsanların nerelere eşya sakladığını görsen şaşırırsın. | Open Subtitles | ستفاجئي بالأماكن التي يخبئ الناس بها أغراضهم |
| O sizden ne sakladığını göstermek istiyor. | Open Subtitles | هو يريد ان يريكم بالتحديد , ماذا كان يخبئ |
| Duvar'ın ötesinde yasa yok. Şimdi yemeği nereye sakladığını söyle yoksa senin sonun da aynı olur. | Open Subtitles | لا توجد قوانين خلف الحائط، والآن أرينا أين يخبئ طعامه وإلا سوف ينالك ما ناله. |
| Ayrıca Angela Miller'ı sakladığı yeri de. | Open Subtitles | انها طريقة لتقليص اين يمكن ان يختبئ الجاني و بالتالي اين يمكن ان يخبئ آنجيلا ميلر |
| Bademli kurabiyeleri üst rafta saklar da. | Open Subtitles | فهو يخبئ الحلوى في الرف الأعلى |
| Kasetleri bir yere saklamış ve kendine acı çektiren, ilkel bir ahlâk prensibi var. | Open Subtitles | إنه يخبئ الأشرطة في مكان ما وهذا القانون الأخلاقي للتعذيب الذاتي من القرون الوسطى |
| Bunca şeyi o zarfı yatağının altında saklamak için yapmadı. | Open Subtitles | لم يمر بكل هذا فقط لكي يخبئ مغلفك |
| Oğlum kemik bulmuş köpekler gibi, seni benden saklıyordu. | Open Subtitles | لقد كان ولدي يتصّرف ككلبٍ يخبئ عظمته المفضلة، فأخفاكِ عنّي |
| Bakanlığa ait bir kölenin kaçıp buraya saklandığı rapor edildi. | Open Subtitles | انه مطلوب عبد الوزير يخبئ هنا |
| Kuzgun'un ilacın sırrını surların içinde sakladığına inanıyoruz. | Open Subtitles | و نعتقد أن "ريفين" يخبئ العلاج داخل القلعه |
| Hapları kim saklıyormuş? | Open Subtitles | و من يخبئ مخدرات؟ |