| Araba hırsızı anlattığından daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | سارق السيارة يعرف حتماً أكثر مما يخبرنا به |
| Neden bugün konuştuğumuz herkes anlattığından daha fazlasını biliyormuş gibi geliyor? | Open Subtitles | لمَ أشعر بأن كل واحد تحدثنا معه اليوم يعرف اكثر مما يخبرنا به ؟ |
| anlattığından fazlasını biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما أنه يعرف أكثر مما يخبرنا به |
| Bu bize ne anlatıyor önce ilk yapmanız gereken orta sınıfı oluşturmak bu sayede hükümeti sorumlu tutmak mümkün. | TED | ما يخبرنا به هذا اننا نحتاج اولا الى بناء طبقة متوسطة يمكن ان تحاسب الحكومة |
| Biraz düşünelim, bu yeni davranış biçimi bize ne anlatıyor? | Open Subtitles | لنعمل هذا خارجا مالذي يخبرنا به التصرف الجديد؟ كان هنالك مجرم واحد فقط هذه المرة ؟ |
| - İyi bir plan değil. - Bize söylemediği bir şey olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنها ليست خطة جيدة حسنا , يمكن أن تراهن أن هناك شيء لا يخبرنا به |
| Burada bir şeyler dönüyor, bize söylemediği bir şeyler var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر، شيء لا يخبرنا به. |
| Burada her şey Frantz'ın anlattığından daha farklı. | Open Subtitles | كل شيء مختلف عما كان "فرانتز" يخبرنا به. |
| Peki bu bize ne anlatıyor? | Open Subtitles | تجربة الجانى الجنسية الوحيدة اذا ما الذى يخبرنا به هذا ؟ |
| Sonra da içeri girmiş. Peki bu bize katil hakkında ne anlatıyor? | Open Subtitles | تدخل، ما الذى يخبرنا به هذا عن الجانى ؟ |
| Ama bize söylemediği bir şey var gibi. | Open Subtitles | ولكن أشعر بأن هناك شيء لا يخبرنا به |
| Adamın bize söylemediği bir şeyler var. | Open Subtitles | لابد أن هناك شئ لا يخبرنا به |
| Baksana, bunu sormak hiç hoşuma gitmiyor ama Caffrey'nin bize söylemediği bir şey bildiğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أكره أن أطرح عليك هذا السؤال (لكنك لا تعتقد أن (كافري يعلم شيئا لم يخبرنا به أليس كذلك؟ |