"يخبرنى" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemedi
• söylüyor
• söyleyebilir
• İçimden
• söylemiyor
• anlatmadı
• söylesin
• diyor
• söyler
• söyleyene
• bahsetmedi
• söylüyordu
• söylemediği
• söylemediler

Kimse bana onun hasta olduğunu söylemedi, göbek dansçısı kim olacak?
لم يخبرنى أحد أن فيكتور الراقص الرأيسى مريض من سيأخذ مكانه؟

Kimse bana avukat, doktor veya mühendis olabileceğimi söylemedi.
لم يخبرنى أحد من قبل أنه يمكن أن أصبح محاميًا، طبيبًا أو مهندسًا.

İçimden bir ses, bu bomba kafalarına düşünce bulacaklarını söylüyor.
هناك شىء يخبرنى أنه بمجرد إنفجار هذه القنبلة, فسوف يفعلون

Bu ekip için neden çok gerekli olduğumu söyleyebilir misiniz?
هل يخبرنى أحد لماذا أنا ضرورى فى هذا الفريق ؟

İçimden bir ses diyor ki, polise gidersem hayatta kalma şansım daha fazla.
هناك شىء يخبرنى بأن لدى فرصة أكبر فى البقاء لو ذهبت إلى الشرطة

Kimse ne nasıl yapılır söylemiyor, çünkü ben yeniyim.
لا أحد يخبرنى كيف أقوم بأى شئ لأننى جديد

Madem bu hikâyenin duyulmasını istedi, niye kendisi anlatmadı?
إذا كان يريد تسريب الخبر فلماذا لم يخبرنى بالأمر ودياً؟

Birisi sadece bana söylesin hedefimizi vurup vurmadığımızı.
يجب على احد ان يخبرنى من فضلكم هل اصابنا الاهداف ام لا.

- Adayı ne amaçla ziyaret ettiğimizi söylemedi
لم يخبرنى عن الغرض من زياره الجزيره ,سيدى

Mickey neden bana başında gerçekten nerede olduğumu söylemedi?
لماذا لم يخبرنى ميكى حقيقة الأمر منذ البداية؟

Çünkü kimse bana bunun bir yalan olduğunu söylemedi.
لأن أحدا لم يخبرنى بأن الأمر كله كذبة كبيرة

Eğer öyleyse, benim önsezim tekrardan avukatlığa döneceğimi söylüyor.
إذا كان كذلك فإن حدسى يخبرنى أننى سأعمل عملاً خاصاً

Ve şimdi de G2 bölümü, orada olmadığını söylüyor.
والآن قسم المخابرات الخاص بى يخبرنى بأنه حتى لم يكن موجوداً هناك

Şimdi, ilk önceliğimizin ne olduğunu birisi bana söyleyebilir mi?
الأن، هل يمكن أن يخبرنى أحدكم ما هى اولويتنا الأولى؟

Hâlâ bana nereden geldiğini söylemiyor ama iyi bir yer olmadığı kesin!
مازال لا يريد أن يخبرنى من أين جاء أتسائل ماذا قد يكون ذلك المكان؟

"Bunu bizzat ben gördüm. Kimse anlatmadı, kendi gözlerimle şahit oldum."
ذلك ما رأيته أنا ، لم يخبرنى به أحد لكننى رايته بنفسى

Biri bana bunun nasıl çalıştığını söylesin!
شخص مــا يخبرنى كيف أتحكم فى هذا الشئ.

Eğer çocuğa yetişebilirsem, belkide Julia'nın nerede olduğunu söyler bana.
اذا استطعت ان اصل الية فربما يخبرنى مكان جوليا

Kardeşime ne yaptığını söyleyene kadar olmaz.
ألق سلاحك ليس قبل ان يخبرنى بما فعله لأختى

Bana bundan bahsetmedi. Sadece seni yukarı getirmemi istedi.
انه لم يخبرنى بذلك انه قال لى فقط ان احضرك الى اعلى

Doktor, aynasının özel odasına taşınmasını istediğini söylüyordu.
الطبيب كان يخبرنى ان تنقل المرآه إلى الكابينه

Kont adamın geleceğini bana söylemediği halde, adamı içeri aldım.
لقد سمحت له بالدخول ,رغم ان الكونت لم يخبرنى بقدومه

Bill ve Felicia, buraya yetkilerimi elimden almaya geldiklerini bana söylemediler.
لم يخبرنى بيل وفيليشا انهم قادمان الى هنا ليسلبا منى سلطتى