| Tavşanın uzun ve dik kulakları olduğunu tıp fakültesinde sana söylemediler demek. | Open Subtitles | ربما لم يخبروك فى كلية الطب أن الأرنب لدية أذان كبيرة |
| Sana kocana asla sorgulamamanı söylemediler mi? | Open Subtitles | ألم يخبروك أنه لا يجب عليك ان تناقشى زوجك أبداً؟ |
| Girdiklerini sana söylemediler, çünkü ölmemi istiyorlar. | Open Subtitles | لم يخبروك بأنهم سيدخلون لأنهم أرادوني ميت. |
| Hayatım boyunca hiç bu kadar aşırı çalışmak zorunda kalmamıştım ve onlar da gerçekten neye benzeyeceğini söylemiyorlar. | Open Subtitles | اني لم اعمل بهذا الجد طوال حياتي انهم لا يخبروك حتى كيف سيكون عليه الامر |
| Evet, elektrikçiler bunu sana söylemez çünkü seni sorumluluk altında bırakmak istemez... | Open Subtitles | أجل، مختصّوا الكهرباء لن يخبروك عنها. لأنّهم يريدونك أن تدفع لهم المال... |
| Sığınakta kalanlar sana bir şey söylemedi mi? | Open Subtitles | و أولئك الّذين بلغوا الملاجئ ألم يخبروك بشيء؟ |
| Sana ilacın hangisi olduğunu söylerler ve dünyadaki tüm sinekleri nasıl yok edeceğinden bahsederler ama acının asla dinmeyeceğinden hiç söz etmezler. | Open Subtitles | سيخبروك عن مكوناتها و... وكيف تضمن لك أن تبيد أعظم حشرات العالم... ولكن لن يخبروك إذا ما كانت غير مؤلمة أم لا |
| Sana söylememişler. | Open Subtitles | لم يخبروك. |
| Sana anlatmadılar. | Open Subtitles | أنهم لم يخبروك بشيء |
| Arkadaşlarım nerede çalıştığımı söylemediler, değil mi? | Open Subtitles | صديقاتي لم يخبروك أبدا ً أين كنت أعمل، هل أخبروك؟ |
| Sana söylemediler mi, adaylarla yürümekten sıkıldığımı? | Open Subtitles | ألم يخبروك اننى متعب بعد هذا الموكب من المرشحات؟ |
| Sana söylemediler herhalde. Cesedin yüzünün çoğu yok. | Open Subtitles | إنهم لم يخبروك ، حسنا ، الجثة ليست واضحة معالم الوجه |
| Sana söylemediler herhalde. Cesedin yüzünün çoğu yok. | Open Subtitles | إنهم لم يخبروك ، حسنا ، الجثة ليست واضحة معالم الوجه |
| Dogruyu söylemek gerekirse, ben bir psikiyatr olmasam da sana hiç öfkeni disari salman gerektigini söylemediler mi? | Open Subtitles | لأخبركَ الحقيقة، إنّي لستُ مُقيّماًنفسياًأو ما إلىذلك .. لكن أولم يخبروك أنّ تطلق جماح غضبك؟ |
| Oranın dünyanın sonu olduğunu söylemediler mi size? | Open Subtitles | لم يخبروك أنها نهاية العالم؟ فقط إفتح البوابة أيها الجندي |
| Emlak ofisinden size söylemediler mi? | Open Subtitles | كيف رحلوا؟ ألم يخبروك في مكتب مراقب الضرائب؟ |
| Peki o zaman, demek ki sana 72 saat boyunca işkence yapıyorlar, arkadaşının parmağını kesiyorlar ve nedenini söylemiyorlar öyle mi? | Open Subtitles | حسناً، لقد عذبوك لمدة 72 ساعة قطعوا اصبع صديقك، و مع ذلك لم يخبروك لماذا |
| Ben de -- rakiplerim size söylemez -- kazandığımdan asla bahsettiğimi duymayacağınızı ifade etmeyi denedim. | TED | لقد حاولت معرفة ذلك -- إن منافسيّ لا يخبروك -- لم تسمعوني قط أذكر كلمة الفوز. |
| Babamı nerede tuttuklarını söylemedi ama? | Open Subtitles | لكن لم يخبروك بمكان إحتجاز أبى؟ |
| - Orada takılan çok adam var, sana söylerler. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشخاص يتمشون هناك بامكانهم ان يخبروك |
| Sana söylememişler. | Open Subtitles | لم يخبروك. |
| Sana anlatmadılar mı, Jack? | Open Subtitles | ألم يخبروك يا (جاك)؟ |
| Tüm bilgiler Bilgi Edinme'nin elindedir. Fazla umutlanma, sana hiçbir şey söylemezler. | Open Subtitles | كل التحقيقات تمر عبر استخلاص البيانات لن يخبروك بأي شيء |
| Ne çalmanı söylemelerine izin verirsen, saygınlığını kaybedersin. | Open Subtitles | دعهم يخبروك باغاني لتشغلها وسوف يفقدون احترامهم لك |
| Farklı bir şey söyleyeceklerini hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | ولكنهم لن يخبروك بأى شىء مختلف |
| Yeni Papa'nın sizden çok daha zeki olduğunu da söylediler mi? | Open Subtitles | ولكنّهم لم ينسوا أن يخبروك بأنّ هذا البابا أكثر منك ذكاءً؟ |