| Geçmişi kurcalamanın bir faydası yok. | Open Subtitles | الكلام عن الماضي لا يخدمنا كثيراً |
| Geçmişi kurcalamanın bir faydası yok. | Open Subtitles | الكلام عن الماضي لا يخدمنا كثيراً |
| Yani pek faydası yok. | Open Subtitles | إذاً لم يخدمنا كثيراص |
| Ateşimizi yakıyor, odunumuzu topluyor ve bizim çok işimize yarıyor. | Open Subtitles | إنه يضرم النار في موقدتنا و يحضر لنا الحطب و يخدمنا بقدر المستطاع |
| Ondan işimize yarayacak bir itiraf alabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أن بوسعي جعله يعترف بشيء سوف يخدمنا |
| Mulder'ın gördükleri bize hizmet eder. | Open Subtitles | ما رآه مولدر يخدمنا فقط. |
| Planlarımızı garantiye almamıza hizmet eder. | Open Subtitles | يخدمنا بضمان خططنا. |
| Ama bunun bize faydası olmaz. | Open Subtitles | لكن هذا لن يخدمنا |
| Bunu sadece işimize yaradığı zaman yapabiliriz. | Open Subtitles | أننا سنفعل هذا فقط عندما يخدمنا فعلة |
| Anlıyorum Doktor, ama bir kişinin daha kaybolması işimize yaramaz. | Open Subtitles | أنا أتفهم ، "دكتور"، و لكن فقدان شخص آخر لن يخدمنا في شيء. |
| Olanlarla ilgili taşıdığı acı her neyse işimize yarıyor. | Open Subtitles | ولكن أياً كان الألم الذي يحمله بسبب ماحدث... فإنه يخدمنا |
| Somut kanıtlar işimize yarar. | Open Subtitles | الأدلة الحسية أفضل من يخدمنا |