Diyalizden çıkmaları ve organ gelir gelmez ameliyata girmeye hazır olmaları gerek. | Open Subtitles | يجب أن يخرجوا من غسيل الكلى وجاهزون عند وصول المتبرع |
O sürtüklerin buradan el değmeden çıkmaları gerek. | Open Subtitles | هؤلاء الساقطات يجب أن يخرجوا من هنا دون أن يُمسوا. |
Hemen oradan çıkmaları gerek. | Open Subtitles | يجب أن يخرجوا من هناك الآن. |
Tüfekçiler meydanda toplansın. Hadi. Buradan canlı çıkmalarına izin veremem. | Open Subtitles | ليذهب الحرس الي الساحة الان لن يخرجوا من هنا احياء |
Bak, bu odanın güvenli olduğunu söyleyene kadar... liderlerin bu odadan çıkmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لكن ماذا يمكن ان نفعل ؟ انظروا ، لا نستطيع ترك أولئك الزعماء ... ان يخرجوا من هذه الغرفة حتى نقول انه امان |
Hemen oradan çıkmaları gerek. | Open Subtitles | يجب أن يخرجوا من هناك الآن. |
- Dışarı çıkmalarına izin verme! | Open Subtitles | -لا تدعيهم يخرجوا من الباب |