| 1987 takımının koşucuları, günümüzün koşusularını desteklemek için hala antrenmana çıkıyorlar. | Open Subtitles | الراكضون من ذلك العام 1987 لازالوا يخرجون .ويدرّبون راكضون هذا اليوم |
| Takım olarak çalışıyorlar, dışarı çıkıyorlar ve doktorlara ilaç satmak için uğraşıyorlar. | TED | يعملون في فرق ، يخرجون و يبيعون للأطباء و يحاولون جعلهم يشترون الأدوية إذن يمكننا أن ننظر و نرى كيف يبيعون هذه الأشياء |
| Randevuya çıkıp rahat rahat davranabilen insanları bir türlü anlamadım gitti. | Open Subtitles | لا أتصور الناس الذين يخرجون مع أحدهم و يكونون هادئين بشانها |
| Hepsi birden saklandığı yerden çıkıyor ve Meksika kartelleri gibi saldırıyorlar. | Open Subtitles | ما هذا؟ جميعهم فجأة يخرجون من مخبئهم، ويتصرفون مثل العصابات المكسيكية |
| Bu iş için 6 ay yer ve çıkarlar. | Open Subtitles | سوف تخفف الى جنحة ويقضون ستة شهور ثم يخرجون |
| Sence onları delikten çıkar çıkmaz vuruyorlar mıydı? | Open Subtitles | أتعتقد أنهم يطلقون النار عليهم واحد تلو الآخر عندما يخرجون ؟ |
| Fakat... bazı yargıçlar onları serbest bırakabilirlerdi. | Open Subtitles | لكن .. بعض القضاة سيدعهم يخرجون على الفور |
| Dinle, yerinde olsam o kumarbazları oradan çıkarırdım çünkü o Türkler o kapıdan çıktığı anda, | Open Subtitles | أسمع، لو كنت مكانك، لجعلتهم يخرجون لأنهم حالما يخرجون من ذلك الباب |
| Ve 20'li yaşlarından, işletme ve İngilizce dereceleriyle değil suç kayıtlarıyla çıkıyorlar. | TED | وهم يخرجون من العشرينات من عمرهم، ليس بشهادات في الأعمال واللغة الإنجليزية، بل بسجلات جنائية. |
| Evet bayan. Bu akşamüstü dışarı çıkıyorlar. | Open Subtitles | نعم يا انسة, انهم سوف يخرجون هذه الظهيرة |
| Bitti dostum. Şu adamlara bak. Dışarı çıkıyorlar. | Open Subtitles | قُضي الأمر يارجل ، انظر إليهم إنّهم يخرجون |
| Geliyorlar çocuklar. Aşağıdalar! Yukarı çıkıyorlar! | Open Subtitles | إنهم قادمون، يا شباب إنهم هناك إنهم يخرجون |
| Birinin merdivene çıkıp, ampulü değiştirmesini isterler ve hastaneden çıkarken orada olmanızı isterler. | TED | يريدون شخصا يصعد السلّم ويغيّر المصباح الكهربائي، أو يكون حاضرا عندما يخرجون من المستشفى. |
| Gerçekten de dışarıya çıkıp son derece bilimsel yollarla dünya dışı zekalara ulaşmaya çalışan insanlar varmış. | TED | إتضح أن هنالك أناسٌ حقيقيون يخرجون بحثاً عن حياة خارج الأرض بطريقة علمية بحتة. |
| Ünlüler paçayı sıyırınca gıcık oluyorum. çıkıyor muyum? | Open Subtitles | يزعجنى عندما أنتم المشاهير يخرجون من هنا بسهوله جدا |
| Bu iş için 6 ay yer ve çıkarlar. | Open Subtitles | سوف تخفف الى جنحة ويقضون ستة شهور ثم يخرجون |
| Şanslıysan çocuklar dokuz ayda çıkar. | Open Subtitles | اثنان الى خمسه, اغتصاب ثاني. بالموفقية, اولادك سوف يخرجون في غضون 9 اشهر. |
| Bu biraz üzücü. Onları serbest bırakmalıyız. | Open Subtitles | .إنه شئ حزين ،علينا أن ندعهم يخرجون من هنا |
| Ve bebeklerin ana rahminden ceket ve kravatla çıktığı... | Open Subtitles | ♪ والأطفال يخرجون من الرحم في سترات وربطات عنق ♪ |
| Çocuklar gidip bavullarınızı Çıkarın. | Open Subtitles | الرجال هم الذين يخرجون الأمتعة من صندوق السيارة |
| Erkek şarkıcılar sahneye çıkınca böyle yapar, fark ettiniz mi? | Open Subtitles | ألا تلاحظون أن كل فنانون النوادي الليلية يفعلون هذا حين يخرجون ؟ |
| Ve bir kere yola çıktılar mı öyle yavaş sürerler ki. | Open Subtitles | ومن ثم عندما يخرجون إلى الطريق يقودون ببطء شديد |
| Benim gibi kızlar senin gibilerle çıkmazlar. | Open Subtitles | الفتيات مثلي لا يخرجون .مع الفاشلين مثلكَ .هيا نذهب من هنا |
| Calisanlarim oglen yemegi icin disariya gidiyorlar. Kapi acik. Iceriye geliyorlar, Cunku normalde yagmur yagiyor, ve onlar iceride kalmayi tercih ediyorlar. | TED | الشباب يخرجون لتناول الغداء، الباب مفتوح، فيدخلون في العادة يكون الجو ماطر، فيفضلون البقاء بالداخل |
| Mahkûmların buradan kaçtığını gözlerimle gördüm ama çıktıklarını görmedim. | Open Subtitles | لقد رأيت مساجين يدخلونها ولكني لم أرهم يخرجون منها |
| Ve küresel liderlerle katıldığım tartışmada, biliyorsunuz, birçoğu şimdi, problemin gelişmekte olan ekonomiler olduğunu söylüyorlar, çok fazla karbon diyoksit çıkarıyorlar. | TED | و في المناقشة التي حضرتها مع زعماء العالم,كما تعلمون, الكثير منهم يقول, المشكلة هي في الإقتصاد النامي, إنهم يخرجون الكثير من ثاني أكسيد الكربون. |
| İnsanlar her zaman gelir ve gider, oradaki biri onu mutlaka görmüştür. | Open Subtitles | الناس يخرجون و يدخلون دائما لذلك يمكن لأحدهم أن يكون قد رأه |