| Dört kişilik komando ekibi yaklaşık sekiz yıldır birlikte Dünya'nın dört bir yanında düzinelerce göreve gidip tek bir adam bile kaybetmedi. | Open Subtitles | فرقة المغاوير الرابعة تعمل معاً لمدة ثمانية سنوات بمهام كثيرة في جميع أنحاء العالم ولم يخسروا رجل. |
| Bu güreş takımı, son 7 senedir bütün maçlarını kaybediyor ama bir gecede, durdurulamaz oluyorlar. | Open Subtitles | فريق المصارعة هذا كانوا يخسروا كل مباراة في أخر سبعة أعوام وفي ليلة وضحاها أصبحوا مكتسحين |
| Bir kez bile, her yıl yüz binler ürünlerine bağlı bir hastalıktan ölürken dahi bir tek tazminat davasını kaybetmediler. | Open Subtitles | المرتبطة بمنتجاتهم لم يخسروا أي قضية ضدهم هذه المرة سوف يرفعون قضايا منع وقضايا اختراق و اختراق توقعي.. |
| Ne zaman Reds bir maç kaybetse, bunun Kremlinin oyunu olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | لكن كل مرة الشيوعيين يخسروا تعتقدي بأنها مؤامرة من الكرملين |
| Bir dahaki sefere, kamulaştırma hakkı meclise gittiğinde, Hale kaybetmeli. | Open Subtitles | في المرة المقبلة التبرع العظيم للتصويت يأتي قبل مجلس المدينة, وعليهم بأن يخسروا |
| O halde teste katılarak hiçbir şey kaybetmemişler. | Open Subtitles | إذاً لم يخسروا أيّ شيء من كونهم جزءاً من التجربة. |
| Bir fertlerini kaybedebilirler ve gemiye başka birini alırlar. | Open Subtitles | أتعرف.. يمكن أن يخسروا عضواً ويمكن أن يحضروا أحد أخر على المتن ..... |
| Onlar asla kilolarını kaybetmeyecekler. | Open Subtitles | , هم لن يخسروا هذا الوزن هم لن |
| Bu yüzden, Amerikalılar hiç kaybetmedi ve hiç savaş kaybetmeyeceğiz çünkü kaybetme düşüncesi, Amerikalılar için bir utançtır. | Open Subtitles | لهذا السبب لم يخسر الأمريكان .... ولن يخسروا حرباً .... |
| Bu yüzden, Amerikalılar hiç kaybetmedi ve hiç savaş kaybetmeyeceğiz çünkü kaybetme düşüncesi, Amerikalılar için bir utançtır. | Open Subtitles | لهذا السبب لم يخسر الأمريكان .... ولن يخسروا حرباً .... |
| Ama onlar hiç kaybetmedi. | Open Subtitles | ولكنهم لم يخسروا ابدا |
| Herkes imanını kaybediyor ve gittikçe de yayılıyor. Şimdi de... | Open Subtitles | جميعهم يخسروا إيمانهم وينتشر والان |
| Ve Daniel'i de kaybediyor olabilirler. | Open Subtitles | وقد يخسروا دانيال) ايضاً) |
| Ürünlerine bağlı bir hastalıktan her yıl yüz binlerce kişi ölmesine rağmen şahsi zarar davasını kaybetmediler. | Open Subtitles | حتى مع موت الآلاف كل سنة من الأمراض المرتبطة بمنتجاتهم لم يخسروا أي قضية ضدهم |
| Türklerin havan topları, şamandıraları, yiyecekleri ve suları Sina çölünden geçirmeleri gerekmişti ve tek bir adam bile kaybetmediler. | Open Subtitles | كان على الأتراك نقل المدافع وزوارق العبور ومئونة الطعام والماء عبر صحراء (سيـناء) ولم يخسروا رجلاً واحد |
| Bunlari çok para kaybetse de umursamayacak zenginlere satsan daha iyi hissetmez misin? | Open Subtitles | ألن تشعر بشعور أفضل لو بعت هذه الأشياء للأغنياء الذين يستطيعون أن يخسروا هذا المال؟ |
| Bunlari cok para kaybetse de umursamayacak zenginlere satsan daha iyi hissetmez misin? | Open Subtitles | ألن تشعر بشعور أفضل لو بعت هذه الأشياء للأغنياء الذين يستطيعون أن يخسروا هذا المال؟ |
| Gorgonitler kaybetmeli. | Open Subtitles | سكان جورجان يَجِبُ أَن يخسروا |
| Zaten yeterince şey kaybetmemişler mi? | Open Subtitles | ألم يخسروا ما يكفي بالفعل ؟ |
| Anne, bence bu kez bir hareket olacak. Onlar çiftliği kaybedebilirler. | Open Subtitles | أمي ، أعتقد ان هناك خطراً أن يخسروا مزرعة (بونديروزا) هذه المرة |
| Asla kaybetmeyecekler! | Open Subtitles | هؤلاء الرّفاق لَن يخسروا! |