"يخيفه" - Translation from Arabic to Turkish

• korkutmak
• korkutur
• korkutmaz
• korkutuyor
• onu ürkütebilir
• korkuttu

Adam ya onu korkutmak istedi, ya da onu bir yere götürmek istedi.
أو حبيب هذا الشخص أراد إما أن يخيفه أو أن يأخذه لمكان ما

Sadece korkutmak istemişti onu. Geri adım atacağını düşündük.
لكنه أراد أنه يخيفه وحسب وأعتقدنا أنه سيتخلى عن ذلك.

Farklı her şey onları korkutur.
أي شيئ مختلف يخيفه

Umarım şu şeytani çılgın onu korkutmaz.
أتمنى بألا يخيفه ذلك المجنون الصغير الشيطاني

- Çocuğu korkutmayı bırak azıcık. - Ben kimi korkutuyor muşum?
توقّف عن إخافة الطّفل لدقيقة , من يخيفه ؟

Michael'ı kaçıran kişi oradaysa varlığınız onu ürkütebilir.
ان كان الرجل الذي يحتجز مايكل هناك فوجودكم قد يخيفه

Ama daha da fazlası, bu çalışma onu korkuttu.
بل أكثر من ذلك، فإنّ هذا يخيفه.

onu korkutmak olabilir.
يوقف دباً، لكن قد يخيفه

Şarkı söylemem bebeği korkutur. Ne oldu?
ربما يخيفه غنائي

Bu onu korkutur aşkım.
هذا يخيفه يا حبي

Onu hiçbir şey korkutmaz.
لا شيء يخيفه

Daha doğrusu, kulakları o kadar hassas ki her yeni ses, onu korkutuyor.
في الحقيقة، أذناه حساستان للغاية بحيث يخيفه أي صوت جديد

- Bu bebek onu gerçekten korkutuyor.
هذا الشيء وموضوع الطفل يخيفه حقا

- korkutuyor.
هذا يخيفه.

Bir şey onu korkuttu.
ثمة ما يخيفه