| Darkos, zamanımız azalıyor. Bana bildiğin her şeyi anlat. | Open Subtitles | داركوس , الوقت يداهمنا عليك إخباري بكل ما تعلم |
| Keşke olsa. Bu adamların zamanları da azalıyor. | Open Subtitles | أتمنّى ذلك، الوقت يداهمنا ويداهمهما أيضًا. |
| İçimden bir ses aynı amaç için burada olduğumuzu söylüyor. Ayrıca zamanımız da azalıyor. | Open Subtitles | شيء ما يُخبرني أنّنا هنا لنفس السبب والوقت يداهمنا |
| Bak, biz gerçekten onu bulmak gerekir ve biz zaman tükeniyor. | Open Subtitles | ، إنظري ، يجب علينا حقاً أن نجده و الوقت يداهمنا |
| 16, 16, 16 dakika kaldı Zaman tükeniyor 16, 16, 16 dakika daha kaldı Ve bu iş sınırda | Open Subtitles | ستة عشر ، 16 دقيقة متبقية الوقت يداهمنا ستة عشر ، 16 دقيقة الباقية على صفارة البداية |
| Üzerinde uzun uzun düşün derdim ama zamanımız daralıyor. | Open Subtitles | كنتُ لأقول لك أن تفكر ملياً لكن الوقت يداهمنا |
| Eğer başka bir yolu olsaydı... Ama artık fazla vaktimiz kalmadı. | Open Subtitles | ولو كان هنالك طريقة اخرى ولكن الوقت يداهمنا هنا |
| Sürekli olarak bir dizilim programı çalıştırıyorum ama vaktimiz azalıyor. Peki ya bulamazsın? | Open Subtitles | لدي برمجيات خاصة بالمتسلسلات تعمل على مدار الساعة لكن الوقت يداهمنا |
| Zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | سوف تدمران المدينة كلها؟ الوقت يداهمنا |
| Zamanımız azalıyor. Bizim için geri dönecekler. | Open Subtitles | إن الوقت يداهمنا سيرجعون من أجلنا |
| Acele etmen gerek. Zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | يجب أن تسرع، الوقت يداهمنا ما لم نستطع إيقاف هذا... |
| Çünkü zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | من هذه اللحظة فصاعدا, لأن الوقت يداهمنا |
| Korktuğunu biliyorum ama zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | أعلمُ أنكِ خائفة لكنّ الوقتَ يداهمنا |
| Çok becerikli olduklarına eminim ama zamanımız tükeniyor. | Open Subtitles | إنهم متخصصون انا متأكد ولكن الوقت يداهمنا |
| Zamanımız tükeniyor. Yakında bizi bulacaklar. | Open Subtitles | الوقت يداهمنا سوف يجدوننا قريباً |
| Mevzubahis olan çocuklarım ve zaman tükeniyor. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بأطفالي والوقت يداهمنا |
| Onları bulamıyorum. Vaktimiz tükeniyor! | Open Subtitles | لا يمكنني إيجادهما في أيّ مكان، الوقت يداهمنا! |
| Zamanımız hızla tükeniyor Bayan Paige. | Open Subtitles | الوقت يداهمنا يا سيدة بيدج افتحيها |
| O fonu açmanın bir yolunu bul ve acele et çünkü vaktimiz giderek daralıyor. | Open Subtitles | لذا أوجد طريقة لإقامة الثقة وقم بذلك بسرعة لأن الوقت يداهمنا |
| Başka bir şansımız daha olacak yani. Ama zamanımız daralıyor. | Open Subtitles | ستسنح لنا فرصة أخرى، لكن الوقت يداهمنا. |
| Ama zaman kalmadı dostum. O kostüme şu an ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكن الوقت يداهمنا يا رجل أنا بحاجة لتلك البدلة الآن |
| Tamam kıpırdayın. Zaman aleyhimize işliyor. | Open Subtitles | . حسناً , لنمضي , الوقت يداهمنا |
| Acele edin, gidelim. Zamanımız tükendi! | Open Subtitles | هيا ، هيا أسرعوا الوقت يداهمنا |