| Doug Anderson, foka ve balinalara ucuna su altı kamerası takılı bir çubukla yaklaşıyor. | Open Subtitles | يدنو (دوغ أندرسون) من الفقمة والحيتان القاتلة بآلة تصويرٍ تحمائية مثبتة على سارية |
| Şu anda biz konuşurken bile can düşmanın yaklaşıyor. | Open Subtitles | فأثناء كلامنا... الإنتقام منكِ يدنو |
| Motorla giderken, filmin bir dakikasında, Harley üzerinde bir adam var arka kapağı açık kamyona doğru yaklaşıyor ve sonra kocaman bir atlayış yapıyor, kısaca; suçlu motordan yere iniyor ve Harley'e yeniden dönüyor. | Open Subtitles | كانوا يقودون بمحاذاة بعضهم، وفجأة تجد رجلاً راكباً دراجة (هارلي) يدنو من مؤخرة شاحنة على مسافةٍ قريبة، ثم يؤدي قفزة هائلة، ودونسابقإنذارنجدهراكباًدراجة طرقٍوعرة، |
| Sana yaklaşamazlar. | Open Subtitles | لن يدنو منك أحد و لن تذهب لأى مكان |
| Sana yaklaşamazlar. Bir yere de gidecek değilsin. | Open Subtitles | لن يدنو منك أحد و لن تذهب لأى مكان |
| O günlerdeki gibi, yine bir canavar yaklaşmaktaydı! | Open Subtitles | الآن.. كما لو أن وحشا يدنو |
| Bir canavar yaklaşmaktaydı! | Open Subtitles | وحش يدنو |
| Bir erkek yaklaşıyor. | Open Subtitles | يدنو ذكر. |
| - yaklaşıyor. | Open Subtitles | -إنّه يدنو" ." |
| Sana yaklaşamazlar. Bir yere de gidecek değilsin. | Open Subtitles | لن يدنو منك أحد و لن تذهب لأي مكان |