| Silahlarını yere at, ellerini kaldır ve yüzünü bana dön! | Open Subtitles | ألقي بعيداً بأيّ أسلحة، وضع يديكِ فوق رأسكِ، وإستدر وواجهني |
| Avuçlarını aşağı çevir ve aynı anda ellerini aşağı doğru ittir. | Open Subtitles | ثبتي يديكِ إلى الأسفل مرةٍ واحدة وبسرعة ضعي يديكِ في الأرض. |
| Yemeğe oturmadan önce elini yıkamadın değil mi? | Open Subtitles | لم تغسلي يديكِ قبل أن تجلسي للعشاء، أليس كذلك ؟ |
| Aslında onu boynuna bağlasak Ellerin boş kalır. Daha rahat yersin. | Open Subtitles | يمكننا أن نربطها حول عنقكِ ونجعل يديكِ فارغة حتى تأكلى الكعك |
| Ellerin kızarırsa ellerine sürebileceğin bir ilacım var. Grace! | Open Subtitles | و إذا أحمرت يديكِ قليلاً،حسناً،سأمنحكِ شيئاً ما تستطعين به أن تنظيف يديكِ. |
| Senin bana verdiğin film... ona benzer bir şey var ellerinde. | Open Subtitles | أصبح الفيلم الذى طلبتيه منى فى متناول يديكِ |
| Şişmiş Eller ve yüksek tansiyon nedeniyle, ...büyük olasılıkla preeklampsiden muzdaripsiniz. | Open Subtitles | نتيجة لتورّم يديكِ وارتفاع ضغط الدم فأنتِ في الغالب تعانين من تسمم الحمل |
| ellerinizi arkada birleştirebilir misiniz? | Open Subtitles | هلا قمتِ من فضلك بوضع يديكِ معاً خلف ظهرك |
| Ama ellerini önden kelepçeleyim ki benim çavuşa tokat atabilesin. | Open Subtitles | ولكن سأقيّد يديكِ من الأمام حتى تتمكني من الإستمناء لي |
| Hadi. Dur. ellerini biraz daha aç. | Open Subtitles | هيّا، انتظري، وسّعي المسافة بين يديكِ قليلاً. |
| Aynaya dön, ellerini uzat, gücü hisset. | Open Subtitles | اقتربي من المرآة، وضعي يديكِ اشعري بالقوة |
| Yavaşça ayağa kalkmanı ve ellerini kaldırmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقفي ببطئ وترفعي يديكِ في الهواء |
| Avuçların aşağıda kalacak şekilde, ellerini masaya koy. | Open Subtitles | ضعي كلتا يديكِ على المنضدة، راحت يديكِ لأسفل. |
| Dur bakalım! Çek elini hatun. Çek elini dedim. | Open Subtitles | اوه ، ارفعي يديكِ ياماما انا قلت ارفعي يديكِ |
| elini uzattığında bulutları avuçlayabileceksin. | Open Subtitles | عندما تمددي ذراعكِ، السماء والغيوم ستكون بين يديكِ |
| elini ilk sefer kana bulamıyorsun. | Open Subtitles | ليست المرّة الأولى التي تلطّخين فيها يديكِ بالدم |
| Bunu tutarsan, Ellerin ısınır. | Open Subtitles | اذا حملتيه بين يديكِ ، سوف تشعرين بالدفء |
| Fakat bu benim üçüncü vukuatım, ve hayatımı bir sağırın ellerine teslim ederken gerçekten kendimi rahat hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن هذه جولتي الثالثه وانا حقا لا استطيع ان ارتاح بوضع حياتي بين يديكِ |
| Her gül ellerinde olsaydı bu küçük elin yerine geçmek isterdi. | Open Subtitles | كل زهرة تتمنى أن تكون بين يديكِ إذا استطاعت. |
| Eller, ayaklar rahat. O anı aklında canlandırmanı istiyorum. | Open Subtitles | إطلقي يديكِ ، أريدك فعل هذا في كل رمية |
| Ama, ellerinizi bana verirseniz, bana hayli faydası dokunacaktır. | Open Subtitles | لكن إن أعطيتني يديكِ ، نوعاً ما جاريـنـي في هـذا |
| Bir Elinde kitaplar ve diğer kolunda gümüş bilezikler. | Open Subtitles | و الكتب في يديكِ و أساورك الفضية في يدك الأخرى |
| Birazcık bir bilgi bile senin eline geçince tehlikeli oluyor. | Open Subtitles | أرأيتي, حتى القليل من المعلومات في يديكِ خطرة |
| Bu sefer elinizi tutmamı ister misiniz? | Open Subtitles | أتردين أن أمسك يديكِ لأساعدكِ؟ |
| Kamyon şoförlerinin kullandığı tuvalete ellerinin üzerinde oturmuş muydun? | Open Subtitles | هل جربتِ أن تمشي على يديكِ في حمام الرجال؟ |
| Kollarını oynatamaman garip. | Open Subtitles | بشدّةٍ لدرجة إنّكِ بالكاد تستطيعين تحريكَ يديكِ |
| Çömel de elinle kaz bari. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ إجلسي على الأرض وإستخدمي يديكِ |
| Bu Elleri seviyorum. Yumuşak, narin, ama kuvvetli ve sıkı. | Open Subtitles | أحب يديكِ , إنهما ناعمات ولطيفتان ومع ذلك قويتان ومشدودتان |
| Eğer lekeli bir cilt istemiyorsanız bunu ellerinize sürmek isteyebilirsiniz özelliklede tırnaklarınızın altına. | Open Subtitles | سوف تضع هذا فى يديكِ وتحت الأظافر الا أذا أردت أن تتلطخ يدك |