"يذهب الى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidiyor
        
    • gider
        
    • gidip
        
    • giden
        
    • gitmesini
        
    • gitmiyor
        
    • gitmesine
        
    • gitmesi
        
    • giderken
        
    • gidebilir
        
    • gittiğini
        
    • e
        
    • gitmez
        
    • Gidebilirler
        
    Ama sesi takip etmeye başladığımda birden başka bir yere gidiyor. Open Subtitles لكن عندما احاول ان اتعقب الصوت انه يذهب الى مكان اخر
    Ben sabah programını izlerken o yürüyüş yapar, ardından sırt çantasıyla okula gider. Open Subtitles يركض و انا اتابع برامجي الصباحية يذهب الى جامعته مع حقيبته بعد ذلك
    Ve o da gidip kendini becerse daha akıllıca olur. Open Subtitles و هو من الأفضل أن ننصحه بأن يذهب الى الجحيم
    Markete giden her 1 kilogram için, 10 kilogramdan fazla, belki 100 kilogram "istenmeyen av" olarak ziyan ediliyor. TED لكل رطل يذهب الى السوق، أكثر من عشرة أرطال، حتى مائة رطل، ربما يلقى بها بعيداً عن العرض.
    Ona hastaneye gitmesini söyledim. Çünkü normal değil, değil mi? Open Subtitles اخبرته بان يذهب الى المشفى لانه لم يكن عاديا,اليس كذلك؟
    -Artık oraya kimse gitmiyor. Open Subtitles كان من الممكن أن آتي لنا بطاولة لم يعد أحد يذهب الى هناك
    Ölüme yalnız gitmesine razıydın. Open Subtitles أكنت تنوى أن تدعه يذهب الى الموت وحده ؟
    Yani akıntı batıya doğru gidiyor, bana sol tarafı gösterdi. Open Subtitles ، إذاً التيّار المائي يذهب الى الغرب واشارت الى اليسار
    Çoğu İngiltere, Almanyaya gidiyor. TED والكثير منها يذهب الى المملكة المتحدة .. وألمانيا
    General Gordon Hidiv'in genel valisi olarak Hartum'a gidiyor. Open Subtitles الجنرال جوردون يذهب الى الخرطوم كحاكم عام للخديوى
    Her birinden azar azar beslenirsin ve herkes mutlu mesut evine gider. Open Subtitles كل واحدة تعطي قليلاً الجميع يذهب الى منزله سعيداً ، حسناً ؟
    Odell her Pazar kiliseye gider, yani doğrusunu bilir. Open Subtitles أوديل يذهب الى الكنيسة كل يوم أحد لذلك هو يعلم
    Plaja takım elbise ve kravatla gider o. Haydi, gidelim. Open Subtitles انه يذهب الى الشاطىء ببدله وربطه عنق ، هيا نذهب من هنا
    Sorun şu ki, Lansing'e gidip geri dönmesi gerekiyor. Böyle şeyler zaman alır. Open Subtitles المشكلة أنه يجب أن يذهب الى لامسنغ ويعود يتطلب ذلك وقتآ
    Birileri dokora gidip gözlerini kontrol ettirmeli. Open Subtitles حد فينا لاذم ان يذهب الى دكتور العيون لمتابعة حالتة
    Almanya'ya giden herkesin diş fırçası diş macunu, ayakkabı parlatıcısı, sabunu ver her aile üyesinin kendine ait havlusu olmalıdır. Open Subtitles كل من يذهب الى المانيا ، يجب ان يملك فرشاة اسنان ، معجون اسنان ، ملمع احذية ، صابونة
    Oralara gitmesini büyükannesi istiyor. Open Subtitles اتعلمين,اعتقد ان جدته تجعله يذهب الى تلك الاماكن
    Artık kimse oraya gitmiyor. Open Subtitles كان من الممكن أن آتي لنا بطاولة لم يعد أحد يذهب الى هناك
    Cennete gitmesine izin verin, lütfen. Open Subtitles .أنتهى الأمر دعه يذهب الى الجنة لو سمحت
    Bazıları çok cesaret verici -- okula gitmesi gerekiyor. TED وبعضها محمسة بصورة مدهشة سوف يذهب الى المدرسة
    Babam öyle mutlu olur ki... banyoya giderken ıslık çalar. Open Subtitles والدى سعيد جدا لدرجة أنه يصفر عندما يذهب الى المرحاض
    Goa'ya sadece bir kişi gidebilir. Open Subtitles بهذا المبلغ يستطيع فرد واحدا ان يذهب الى جوا.
    Karısı çok sık kampa gittiğini söylemişti. Open Subtitles زوجته قالت انهُ يذهب الى المخيمات كثيرا.
    De Carlo' yu 144 Abbey Crescent' e giderken gördüm... orada bir saat 22 dakika Bay Dean' in eşiyle konuştu." Open Subtitles شاهدت قس يدعى دى كارلو يذهب الى 144شارع آبى كرسنت حيث قضى ساعه و 22 دقيقه يتحدث الى زوجة مستر دين"
    Dufton'a kimse gitmez, yanlızca içinden geçerler. Open Subtitles لا أحد يذهب الى دوفتون مطلقا , انهم فقط يمرون بها
    Gidebilirler diyene kadar hepsi burada kalacak. Open Subtitles لا تدعوا احدا يذهب الى المنزل حتى نسمح له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more