"يذهب بعيداً" - Translation from Arabic to Turkish

• uzağa gidemez
• uzaklaşamaz
• yere gitmiyor

Çaldığı kayıkla uzağa gidemez. Motoru yok.
لن يذهب بعيداً بالزورق الذي سرقه لأنه بدون محرك

Hem o donmuş ayaklarıyla fazla uzağa gidemez.
فبعد كل شئ، لا يمكنه أن يذهب بعيداً بتلك الأقدام الباردة

Fazla uzağa gidemez, Onu bulacağım, yemin ederim!
لن يذهب بعيداً. أقسم لكِ أنني سأقضي عليه!

uzaklaşamaz. Eyalet sınırını kapattık.
لن يذهب بعيداً حدود الولاية مؤمنة

- Çok uzaklaşamaz. Hem bacağı sakat hem de çok bitkin.
لن يذهب بعيداً إنه أعرج ..

Jane,gerçek dünya hiç bir yere gitmiyor.
جاين، العالم الخارجى لن يذهب بعيداً سينتظر

Adler hiçbir yere gitmiyor Neal. Buna izin vermem.
(آدلر) لن يذهب بعيداً يا (نيل) لن أسمح له بذلك

Çok uzağa gidemez, hanımefendi. Siz kendinizi üzmeyin.
لن يذهب بعيداً يا آنسة، لا تقلقي

Burada bırak. Çok uzağa gidemez.
أتركيه هنا لن يذهب بعيداً

Ortadan kaybolamaz. Kötü durumda. Fazla uzağa gidemez.
إنه مصاب، لن يذهب بعيداً

Onu merak etme. Fazla uzağa gidemez.
لا تقلق منه لن يذهب بعيداً

Merak etme. Çok uzağa gidemez.
لا تقلق لن يذهب بعيداً

Eh, fazla uzağa gidemez. Trudy yastığı olmadan uyuyamaz.
حسناً، لن يذهب بعيداً (لايمكنه النوم بدون وسادة، (ترودي

Bilmiyorum ama bundan uzağa gidemez.
لست ادري لكنه لن يذهب بعيداً

uzağa gidemez.
لا يمكنه أن يذهب بعيداً

- Sakin ol. Fazla uzaklaşamaz.
- إهدأ، لن يذهب بعيداً

- Onlar bir yere gitmiyor.
-إنهم لن يذهب بعيداً .