| Bunlar çok ilginç şeyler, ama Drew Imroth dünyanın en büyük hayır vakfını yönetiyor ve sürekli Afrika'ya gidiyor, ve diğerleri, kim bilir onlar neden oradalar. | Open Subtitles | هذا مثير للاهتمام ولكن درو ايروث يرأس اكبر مرسسه خيريه على مستوى العالم هو يسافر الى افريقيا كل الوقت |
| Sotheby'de özel bir açık artırmayı yönetiyor. | Open Subtitles | إنه يرأس مزاد خاص عن الصالونات |
| O, onların en önemli bilimadamlarından biri, en gizli projelerinin başında. | Open Subtitles | إنه واحد من علمائهم البارزين و يرأس برنامج عالي السرية |
| Donald Yeomans, NASA'nın Jet Tahrik Laboratuarı'ndaki DYC programının başında bulunuyor. | Open Subtitles | دونالد يومانس يرأس برنامج الأجسام القريبة من الأرض في مختبر الدفع النفاث بوكالة ناسا |
| İlk alıntı Jean-Claude Trichet'den, Avrupa Merkez Bankası başkanı iken söyledi. | TED | الاقتباس الأول مقتبس من جان كلود تريشيه عندما كان يرأس مجلس إدارة البنك المركزي الأوروبي. |
| - FDA ile tehdit ediyor çünkü senato yolsuzlukları soruşturma komisyonu başkanı, hem komik, hemde alay edilecek birşey | Open Subtitles | لديه علاقات بإدارة الـأغذية والعقاقير، لـأنـه يرأس مجلس الشيوخ الفرعي للتحقيق بالفساد. |
| Artı harekat timlerimiz birkaç dakikaya orada olacak. Operasyonu Bundy yürütüyor. İyidir. | Open Subtitles | و وحداتنا التكتيكيه يجب ان تكون قريبه من هناك الان ، "بوندى" يرأس الوحده وهو جيد |
| Genelde arama komitesine başkanlık edecek birini bulabilmek başa beladır. | Open Subtitles | عادةً ما يكون من الصعب إيجاد أحد يرأس لجنة البحث |
| - Bankada dolandırıcılık birimini yönetiyor. | Open Subtitles | يرأس قطاع كشف التزوير في بنك المنطقة. |
| Ama Jack L. Warner hala Warner Kardeşleri yönetiyor. | Open Subtitles | لكن جاك إل وارنر مازال يرأس وارنر برذرز |
| Wang Jingwei "Barış Talimi"'ni yönetiyor gibi görünse de aslında sadece Japonlara uşaklık ediyor. | Open Subtitles | (وانج جينجوي) يرأس "حركة السلام"، لكنه ليسَ إلا ذيلٌ لليابانيين. |
| Wang Jingwei "Barış Talimi"'ni yönetiyor gibi görünse de aslında sadece Japonlara uşaklık ediyor. | Open Subtitles | (وانج جينجوي) يرأس "حركة السلام"، لكنه ليسَ إلا ذيلٌ لليابانيين. |
| ikizler burcu takım yıldızını yönetiyor, | Open Subtitles | إنه يرأس لجنة الجوزاء |
| Hatırlasana, seçildiği zaman etik kurulunun başında kim var diye sormuştun. | Open Subtitles | تذكر عندما تم إختيارة وسألتني من هو المهرج الذى يرأس لجنة الأخلاق |
| Beyaz Saray'da kim yaşıyor, Kongre'nin başında hangi parti var, | TED | لا يهتم الجليد بمن يرأس البيت الأبيض. |
| Foreman New York Mercy'de teşhis departmanının başında. | Open Subtitles | فورمان) الآن يرأس قسم التشخيص) في مشفى نيويورك ميرسي |
| Orada Thomas Rainsborough yatıyor. Şu an İngiltere'nin başında o olmalıydı. | Open Subtitles | توماس رازنبروه) يرقد هنا) يجب أن يرأس إنجلترا |
| Bu Albay Fujimura, mahkeme başkanı. | Open Subtitles | هذا العقيد ( فوجيمورا ) سوف يرأس المحكمه |
| Oyun komitesi başkanı Senatör Sloat'a 65.000 dolar verdim. | Open Subtitles | (لقد أعطيتُ 65 ألفاً، للسيناتور (سلوت الذي يرأس لجنة الألعاب |
| Psikoloji Bölümü'nün başkanı. | Open Subtitles | هو يرأس قسم علم النفس |
| Soruşturmayı Mills yürütüyor. | Open Subtitles | ميلز هو الذى يرأس التحقيقات |
| Soruşturmayı Mills yürütüyor. | Open Subtitles | ميلز هو الذى يرأس التحقيقات |
| Missouri Üniversitesi'nde müfredat programına başkanlık ediyor. | Open Subtitles | إنّه يرأس البرنامج في جامعة ميسوري. |