| Genellikle sol insan doğasının iyi olduğuna inanıyor, insanları bir araya getirin, duvarları yıkın ve her şey yolunda olacak. | TED | ولذلك يعتقدُ اليساريون عامةً أن الطبيعة البشرية هي جيدة: تجمعُ الناس معًا وتهدمُ الجدران وسيكون كل شيء على ما يرام. |
| Her şey harikaydı ya, adamım. İşlerim yolunda gidiyordu yani. | Open Subtitles | لقد كانت أموري جيدة جميع أموري كانت على ما يرام |
| - Çekinecek birşey yok tatlım. Söz veriyorum. - Korkuyorum. | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام يا عزيزتي اعدك انا خائفة |
| Her şey yoluna girecek. Sadece bir elektrik yangını, Tamam mı? | Open Subtitles | سيسير كل شيء على ما يرام إنها نار كهربائية، أليس كذلك؟ |
| Erkekler ve kadınlar hâlâ birbirlerinden nefret ediyorlar, yani iyiyim. | Open Subtitles | ،مازال النساء والرجال يكرهون بعضهم البعض فأنا علي ما يرام |
| Merak etme, Butch. Her şey yoluna girecek. Hadi uyu. | Open Subtitles | لا تقلق بوتش.كل شىء سيصبح على ما يرام اخلد للنوم |
| Sana verilen görevi yap, beladan uzak dur, gayet güzel anlaşırız. | Open Subtitles | إنقُمتبالعملالمطلوبمنك, ' وابتعدت عن المتاعب ستكون الأمور بيننا على ما يرام |
| sorun değil. Depresyon bir sıkıntı değil. Eğer depresyon geçiriyorsanız, iyi olacağınızı biliyorsunuz. | TED | لا بأس بالاكتئاب. إن كنت تعاني منه، فاعلم أنّك ستكون على ما يرام. |
| Her şey düzelecek. Ben iyi olacağım, siz iyi olacaksınız. | Open Subtitles | كل شيء سيكون على ما يرام سأكون أنا وأنتم بخير |
| Ben de çok korktum, ama şimdi her şey yolunda. | Open Subtitles | كنت قلقه جدا . لكن الامور تسير على ما يرام |
| Oyunun kurallarına uyman yeter ve her şey yolunda gider. | Open Subtitles | عليكِ فقط اتباع القواعد، وسيكون كل شئ على ما يرام |
| Buraya her şeyin yolunda olduğunu söylemek için beni çağırdın. | Open Subtitles | لقد جلبتيني كي تخبريني أن كل شيء على ما يرام |
| sorun yok. Annen burada, merak etme. Her şey düzelecek, Tamam mı? | Open Subtitles | لا بأس أنا هنا الاَن وسيكون كل شيء كما يرام يا جينجر |
| Söylenecek başka bir şey yok. İyi geçti, Tamam mı? | Open Subtitles | لا يوجد شئ أخر لأقوله لقد سارت علي ما يرام |
| Ama özür diledikten sonra gideceksiniz ve içki içmek yok. | Open Subtitles | يمكنني أن أقلك إلي البيت. كل شئ على ما يرام. |
| Ama bunu belgeledik, her şey yoluna girecek, Tamam mı? | Open Subtitles | لكن قمنا بتوثيق ذلك سيكون كل شئ على ما يرام |
| Bunu sen çek, tedaviye sen git, çünkü ben iyiyim. | Open Subtitles | ولتذهب أنت إلى مركز إعادة التأهيل لأنّي على ما يرام |
| Yakında yumurtalarını bırakacak. Çatlayacaklar ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | عما قريب ستضع بيضها وسيفقس وسيكون كل شيء كما يرام. |
| Şu anı gördüm üç kızımın da, güzel genç kadınlar olarak önümde durduğunu ve her şeyin güzel olacağını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ هذه اللحظة، بناتي الثلاثة واقفات بجانبي كنساء جميلات ويافعات، ولذلك عرفتُ بأنَّ كل شيء سيكون على ما يرام |
| sorun değil, ama bakmaya devam et, epey zamanımız var. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام واصلي البحث لدينا الكثير من الوقت |
| İyi vakit geçiririz, birkaç ay kafa dinleriz. harika olur. | Open Subtitles | نتحمل اشهر قليلة ثم سيصبح كل شئ علي ما يرام |
| İyi misin? Tracy'de kesinlikle yolunda olmayan bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء بكل تأكيد ليس على ما يرام مع تراسي |
| Hepimiz iyiyiz işte, neden sürekli ortaya virüs muhabbetini atıyorlar ki? | Open Subtitles | جميعناً على خير ما يرام لماذا يصرون على وجود فيروس لعين؟ |
| İşler epey iyiydi, o yüzden Elsa kampı sonbahara kadar uzattı. | Open Subtitles | وكل شيء كان على ما يرام فقامت إلسا بتمديد المخيم للخريف |