| Orada hastaları zincirlere bağlıyorlar ve hayvanlardan daha kötü davranıyorlar. | Open Subtitles | لابد للمرضى أن يربطون في سلاسل ومعاملة أسوأ من الحيوانات |
| Kuşları salmadan önce gırtlaklarını hafifçe bağlıyorlar. | Open Subtitles | قبل أن يسرحون الطيور يربطون عنقها بعقدة ضيقة |
| - Alt katta atlarını bağlıyorlar. | Open Subtitles | - إنّهم في الطابق السفلي يربطون الخيول |
| Ama botlarını öyle bağlayıp da dün NZT'ye erişimi olan pek insan yok. | Open Subtitles | إنما ليس ثمّة كثيرون يربطون أحذيتهم هكذا وكانوا على مَقرُبة من العقار أمسِ. |
| Ama botlarını öyle bağlayıp da dün NZT'ye erişimi olan pek insan yok. | Open Subtitles | إنما ليس الكثيرون يربطون أحذيتهم هكذا ممّن كانوا على مَقرُبة من العقار أمسِ. |
| Kişiye ağırlık bağlayıp suya atıyorlar. Eğer batarsa, masumdur. | Open Subtitles | إنهم يربطون الشخص بالأثقال و يلقونه فى الماء فإذا غرق فهو برئ |
| Sonra ayaklarını, ellerini ve boynunu da bağlıyorlar. | Open Subtitles | ثم يربطون قدميه ويديه ورقبته |
| - Sen Cylon kız arkadaşına pilot rozeti takarken bizimkiler göğüslerine ev yapımı bombalar bağlayıp piçleri gebertmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı. | Open Subtitles | بينما كنت تدق أجنحتك مع صديقتك السيلونز كان قومنا يربطون قنابل مُصنعة يدويا على صُدورهم ويفعلون مهما أن كانت التضحية لإخراج السيلونز |