| Büsbütün kasaba düşkünüyüm, bu da beni memnun ediyor. | Open Subtitles | يرضيني هدوء البلدة التي نقطن فيها |
| Büsbütün kasaba düşkünüyüm, bu da beni memnun ediyor. | Open Subtitles | أنا بشكل كبير مسخ المدينة وهو ما يرضيني |
| - Seni memnun etmek beni memnun ediyor. | Open Subtitles | ذلك يرضيني لكي أرضيك |
| Oh, bir Tanrı olarak seni öldürmek çok basit, ve bunu eski moda yolla yapmanın yarısı kadar tatmin edici değil. | Open Subtitles | من السهل قتلكِ وأنا إلهة وهذا لا يرضيني مثل قتلكِ بالطريقة التقليدية |
| Bu çok tatmin edici değil.. | Open Subtitles | هذا أيضاً لا يرضيني |
| Ben daha tatmin edici bir şeyin peşindeyim intikam. | Open Subtitles | -أصبو لشيءٍ يرضيني أكثر ... الانتقام |