"يرونك" - Translation from Arabic to Turkish

• görecekler
• görmelerine
• görürler
• görüyorlar
• görmesinler
• görünce
• görmesine
• göremezler
• gördükleri
• görmüyorlar
• göremiyorlar
• görüyor
• görsünler
• görmelerini
• göstersinler

Seni sadece şu sigara içen inanılmaz ateşli kızla görecekler ve...
سوف يرونك فقط مع فتاة تدخن غير معقوله و ..

Burada kal seni görmelerine izin verme.
إبقي هنا لاتدعيهم يرونك ليس هناك ماتختبئين فيه

görürler, kokunu alırlar, yakalarlarsa da yerler.
إنهم يرونك ويشتمون رائحتك وإن امسكوا بك سيأكلونك

Sizi genç bir tanrı olarak görüyorlar:
إنهم يرونك على إنّك شخص عظيم. شجاع،جريئ..

Dikkat et de, içeri sokarken görmesinler.
لا تدعهم يرونك تحضرها إلى هنا

Seni bu tekerlekli sandalyede görünce... senin için üzülüyorlar.
أعني أنهم يرونك على هذا الكرسي المتحرك ..و سيشعرون بالأسى نحوكِ

Belki insanların seni görmesine izin vermelisin.
وربما ينبغي عليك أن تجعل الناس يرونك أليس كذلك ؟

Bir dakika. Kızlar çok meşgul, seni göremezler.
لحظة واحدة يا أخي الفتيات مشغولات للغاية كي يرونك

Sizi gördükleri ve güneye gittiğiniz anlaşıldığı zaman ikinci koordinatları verin.
حالما يرونك ويظهر أنك تطير إلى الجنوب لقمها المجموعة الثانية

Seni iyi çocuk olarak görmüyorlar ama acı çeken bir baba olarak görüyorlar.
ليس بأنهم يظنونك رجلاً جيداً لكنهم يرونك كأب يتألــم لذا يتعاطفــون معــك

Oh,seni hiç göremiyorlar. İzin ver biraz kalsınlar.
إنهم لا يرونك كثيراً دعهم يبقون معنا قليلاً

Seni bir tek o zaman mahkemenin dışında görecekler.
ستكون هذه هي المرة الوحيدة التي يرونك فيها خارج المحكمة.

Ama eğer senin hakkında o sebeplerden herhangi bir şey söylerse seni sahtekar olarak görecekler.
واذا حاولت ان تهزك في تلك الثواني اللعينة سوف يرونك كـ محتال وهم أبداً

Ve seni görecekler, inan bana.
وسوف يرونك يا صديقي صدقني، سوف يرونك

Onlara gitmelisin. Seni görmelerine izin ver. Savaş ancak senin kaldırabileceğin bir gölge yapıyor.
دعهم يرونك , الحرب عبارة عن إلقاء الظلال فقط يمكن أن تزول

Şimdi, eve gideceksin ve onların senin terlediğini görmelerine izin vermeyeceksin.
الآن سوف تذهبين للمنزل ولن تجعليهم يرونك تتعرقين

Yabancılar sizi öylesine, sizin istediğiniz şekilde görürler.
الغرباء يرونك بالطريقة التي تريدهم أن يروك بها

Seni görüyorlar, daha fazla istiyorlar.
المال آنسة ساره تباً، هم يرونك يريدون أكثر

Daha sonra anlatırım, yeter ki seni görmesinler.
سأشرح لاحقًا، لا تدعهم يرونك. -إنه ذلك المخرج الوحيد .

Çünkü bu dünyada ırkçı insanlar var, ve senin bu aptal davranışlarını görünce, hepimizin aptal olduğunu sanıyorlar.
لأن هناك عنصريين في هذا العالم وعندما يرونك تتصرف كمغفل، سيفترضون بأننا جميعاً مُغفلون

Çünkü kayarken insanların seni görmesine izin veriyorsun.
لأنكِ تتركين الناس يرونك و أنتِ تتزلجين.

Bak, seni bu karanlıkta göremezler, tamam mı?
اسمعي , إنهم لا يكادون يرونك هناك

Çevrendeki insanlara yansıyorsun. Seni gördükleri halinle.
أنت منعكس على الناس المُحيطين بك بالطريقة التي يرونك بها

Seni gerçekten ailenin bir üyesi olarak görmüyorlar.
إنهم لا يرونك حقًا كجزء من العائلة

Seni ise o şaşaalı makyajından hiç göremiyorlar.
وهم لا يرونك على الإطلاق بسبب مكياجك البرّاق

İlkinde görüyor, ikincisinde nişan alıyor ve üçüncüsünde öldürüyorlar.
يرونك أولا، يحددوا الهدف ثانية ويقتلون عند العدة الثالثة.

Seni Simon Bollivar ile karıştırıyorlar. Bırak da seni görsünler.
لماذا أنت موش التفكير دعهم يرونك

Eğer kalmayacaksan, çocukların seni görmelerini istemem.
إن لم تكن تريد البقاء فلا أريد الأطفال أن يرونك

Birkaç adama çölde bir çukur kazdırt, sana yerini göstersinler.
أرسل رجلين لصنع حفرة في الصحراء ثم اجعلهما يرونك مكانها