| Kredileri kontrol ettikten sonra bankaların istediği AAA notunu vermediğiniz oldu mu? | Open Subtitles | حيث فحصتي الفيديو ولم تعطي البنوك النسبة الثلاثية من الفئة الأولى التي يريدونها ؟ |
| Sen onu bu şekilde seversin ama onları onların istediği gibi sevemezsin. | Open Subtitles | كأنكِتحبينهمولكن.. لا يمكنكِ أن تحبينهم على الصورة التي يريدونها |
| Tüm kartlarını oynadın, insanların yapmak istemedikleri şeyleri onlara yaptırdın, bir ton halt yaptın. | Open Subtitles | وقمت بتحرّكات كثيرة لإنجاز بعض الأمور وجعلت أشخاصاً كثيرين يقومون بأمور لا يريدونها |
| "Hayat, yaşamaya değer derler ve daha fazlasını isterler." | Open Subtitles | يقال أن الحياة تستحق العنـاء ومع ذلك يريدونها |
| Adil, bagimsiz, dürüst ve nasil isterlerse. | Open Subtitles | مستقلة ، عادلة ، صريحة وهم يريدونها أيضا |
| Sadece bir müslümana ihtiyaçları vardı, istedikleri geçmişi yaratabilirlerdi. | Open Subtitles | كل ما كانوا يحتاجونه هو شخص مسلم، كان بإمكانهم تلفيق أية خلفية يريدونها |
| Almanlar imha etme savaşı istiyorlarsa eğer, istediklerini alacaklar. | Open Subtitles | حسنا إذا كان الألمان يريدونها حرب إبادة، فلتكن كذلك |
| Savaşı bu zamana getirerek daha başlamadan kazanmak istiyorlardı. | Open Subtitles | انهم يريدونها حربا في هذا الوقت والفوز بها حتى قبل أن تبدأ |
| İstiyorlarsa manzara onların olsun. Neden olmasın istiyorlarsa? | Open Subtitles | فليأخذوا الحجرة المُطلة لو يريدونها لما لا؟ |
| Sıradan bir düğün, baba. Klas bir şey isteyip istemediklerini bilmiyoruz bile. | Open Subtitles | انها ذكرى الزواج الأربعون يا أبي لا ادري ان كانو يريدونها راقية |
| Onu yok etmek kötü bir yol olabilir; ama üstlerimizin istediği bu olur. | Open Subtitles | تدميرها ستكون طريقة قاسية ، لأن ذلك سيرفع عدد الذين يريدونها |
| Kovan adına üzerime düşeni yapmak istiyorum ama onların istediği şekilde yapamam. | Open Subtitles | أريد القيام بواجبي تجاه الخلية، ولكن لا يمكنني القيام بذلك بالطريقة التي يريدونها |
| Onu yok etmek kötü bir yol olabilir; ama üstlerimizin istediği bu olur. | Open Subtitles | تدميرها ستكون طريقة قاسية ، لأن ذلك سيرفع عدد الذين يريدونها |
| Onlar istemedikleri malların tamamen bilinçsiz tüketicisi haline getirilmelidirler. | Open Subtitles | يجب أن يجذبوا إليهم مستهلكون طائشون جدا لتلك السلع التي لا يريدونها |
| ve etraflarında istemedikleri şeyleri, kendilerinin ya da başkalarının yaşamasını istemedikleri korkunç olayları görünce de | Open Subtitles | لكن بعدها ينظرون فيرون أمورا لا يريدونها أمورا هائلة لا يريدون أن يعيشوها ولا يريدون رؤية الغير يعيشها |
| Bilhassa istemedikleri görevlere atanmış insanlarız. | Open Subtitles | رجال اثقلوا بوظائف هم بالاخص لا يريدونها |
| Niye bu onları endişelendirir ...kızları bişey yapar sanarlar ...bunu mu isterler ki ? | Open Subtitles | لماذا يقلقهم ذلك ومع ذلك بناتهم يفعلون الاشياء التي يريدونها |
| Ama gerçekten de isterler mi? | Open Subtitles | لكن هل يريدونها حقاً |
| Oldu, eğer isterlerse Alabilirler. | Open Subtitles | إذا كانوا يريدونها فليحصلوا عليها |
| İhtiyaçları olan meyveleri bulmak için, daha da uzaklara gitmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لإيجاد الفاكهة التي يريدونها يجب عليهم الرحيل أبعد من ذلك |
| Millet işte Glenn Hastings, nam-ı diğer Bay Parmak! Bunu istediklerini biliyorsun dostum. | Open Subtitles | جران هايستنج يا جماعه المقلب بـ السيد أصبع مرحباً , يارفاق انت تعلم هم يريدونها |
| Cenaze için cesedi istiyorlardı, hem de bir bütün olarak. | Open Subtitles | لقد كانوا يريدون الجثة لدفنها و كانوا يريدونها كاملة |
| Lux, Tasha'ya bakıcılık yapan ailenin fikirlerini değiştirdiklerini ve onu istemediklerini söyledi. | Open Subtitles | قالت "لوكس" بأن العائله التي كانت ترغب ب"تاشا" قاموا بتغيير رأيهم وأنهم لم يريدونها |
| Ama buna rağmen her zaman istedikleri sonuçları elde ederler. | TED | ورغم هذا، فهم ينجحون فى الحصول على النتائج التي يريدونها. |