"يريد رؤية" - Translation from Arabic to Turkish

• görmek istiyor
• görmek ister
• görmek istemiyor
• görmek isteyen
• görmek istemez
• görmek istediğini
• görmek istemiştir
• görmek isteyecektir
• izlemek ister
• görmek istiyordu
• görmek isteyeceğini

Babam bunu dikkate almamamı söyledi. Her şeyi görmek istiyor.
أخبرني أبي أن أتجاهل ذلك وأنه يريد رؤية كلّ شيئ

Birkaç mail attım, ama çoğu önce tasarıyı görmek istiyor.
. أرسلتُ عدة إيميلات لكن معظمهم يريد رؤية القانون أولاً.

Balayında kim ciğer hapı görmek ister ki?
من يريد رؤية حبوب للكبد أثناء قضاء شهر العسل

Buranın sahibi, masanın üstünde, para görmek istemiyor.
إن المالك لا يريد رؤية النقود على المائدة

Bu, bana şunu gösterdi ki aynı anda hem tüm samimiyetiyle değişimi görmek isteyen kişi hem de davranışlarıyla sistemin aynı kalmasını sağlayan kişi olmak mümkün.
ما وضحه ذلك لي كان أنه من الممكن أن يكون الشخص الذي يريد رؤية التغيير حقاً هو نفسه الشخص الذي يقوم بأفعال تبقي الأمور على حالها.

Bakın, kimse anne babasını o pozisyonda görmek istemez.
نعم إنهم يعلمون هذا لنرى لا أحد يريد رؤية أهله

Kocasının bebeği görmek istediğini yazmış. Her ikisi de istiyormuş.
تقول بأن زوجها يريد رؤية الطفل كلاهما يريد

- Çok iyi bir okul olmalı. - Yalnızca babasını görmek istiyor.
ـ أتمنى له أن يتمتع بدراسته هناك ـ السبب الرئيسي لذهابه هو أنه يريد رؤية والده

Belçika kimliğini görmek istiyor.
إنه يريد رؤية بطاقتها الشخصية البلجيكية.

Bu bir test. Ne kadar dayandığını görmek istiyor.
إنه إختبار يريد رؤية لكم من المدة تستطيع الإحتمال

Dostumuz Bay Marley, genç Nancy'yi yeniden görmek istiyor.
صديقنا السيد مارلي يريد رؤية الآنسه نانسي مرة أخرى.

Elena, General ne yapabileceğini görmek istiyor.
إيلينا، الجنرال يريد رؤية ما تستطيعين فعله

General'i görmek istiyor. Emirlerim...
يريد رؤية الجنرال اٍن أوامرى هي

Hey, kim bebek yiyen pitonun resmini görmek ister?
توجد امرأة حقيقية بمشاعر حقيقية مَن يريد رؤية صورة لثعبان كبير يأكل طفلاً؟

Kim eski kadim Amerikalıların demokrasimizin temellerini attığı yeri görmek ister?
حسنا من يريد رؤية أين القدماء أسسوا. ؟ مؤسسة الديقراطية الأميريكية لدينا.

Evet, lütfen elbiselerini çıkarma. Kimse görmek istemiyor.
أبقي ملابسك , رجاء لا تفعل لا أحد يريد رؤية ذلك

Dex, iyi ki seni yakalayabildim. Son anda çıktığının farkındayım ama evi görmek isteyen biri var.
يسرّني أنّي وجدتُكَ، أدرك بأنّ الأمر متأخّر، ولكن ثمّة شخص يريد رؤية شقّتكَ

İnsanların önünde hayvanlar ya da stajyerler gibi kıyafet değiştiremezsiniz çünkü kimse bunu görmek istemez.
لا يمكنكم أن تغيروا ملابسكم أمام الجميع كالحيوانات أو المتدربين، لأنه لا أحد يريد رؤية كل هذا.

Eski odasını görmek istediğini söyledi, şimdiyse gitmiyor.
قال أنّه يريد رؤية غرفته القديمة، و الآن يأبى المغادرة.

Belki sadece dünyayı görmek istemiştir.
انه يريد رؤية العالم؟

Başkan önce Tae Yang'ı görmek isteyecektir.
الرئيس سوف يريد رؤية "تاي جونج شيل" أولاً

İç savaş filmini kim izlemek ister diye düşündüm.
قلت " من الذي يريد رؤية فلم عن الحرب الأهلية ؟"

Müsaade ederseniz, Dr. Morris Gwen'i görmek istiyordu.
بعد إذنكم ، دكتور (موريس) يريد رؤية (جوين)

Kimsenin bunu görmek isteyeceğini sanmıyorum.
لا أعتقد أن أحداً يريد رؤية ذلك