| İşe yaramadı. Eğer onu istiyorsak, onun bizden bir adım önde olduğunu düşünmesi gerek. | Open Subtitles | لو أردنا القبض عليه فيجب أن يعتقد أنه يسبقنا بخطوة |
| Ethan'ı 24 saat tutacağız ama Lydon, daima bizden bir adım önde. | Open Subtitles | سوف نحجز (إيثان) لـ24 ساعة، لكن كان (لايدون) يسبقنا بخطوة طوال الوقت. |
| Hep bir adım önümde. Hep. | Open Subtitles | أنه دائما ما يسبقنا بخطوة.. |
| Hep bir adım önümde. Hep. | Open Subtitles | أنه دائما ما يسبقنا بخطوة.. |
| Her daim bir adım önümüzde, sanki ne yapacağımızı bizden önce zaten biliyor gibi. | Open Subtitles | جيد جداً لدرجة انه دائماً يسبقنا بخطوة تقريباً كأنه دائماً يعلم ماهي خطة اللعب الخاصة بنا سوف تكون |
| Her zaman bir adım önümüzde. Tam olarak yapmamızı istediği şeyleri yapıyoruz. | Open Subtitles | .إنه يسبقنا بخطوة .وإننا نفعل بالضبط ما يريد منا ان نفعله |
| Bizden bir adım falan önde değildi Joe. 1000 adım öndeydi. Onu yakalayamıyorum. | Open Subtitles | لم يسبقنا بخطوة واحدة فقط، بل بألف، لا يمكنني إمساكه |
| Ama Barnett bir adım önümüzdeydi. Sonra bize notlar göndermeye başladı. | Open Subtitles | لكن " بارنيت " كان يسبقنا بخطوة هذا عندما بدأت الملاحظات |
| - Evet ama hâlâ bizden bir adım önde. | Open Subtitles | -أجل، لكنّه لا يزال يسبقنا بخطوة . |
| 12 Maymun Ordusu hâlâ bir adım önümüzde. | Open Subtitles | ومازال جيش الإثنى عشر قرداً يسبقنا بخطوة |
| Bu adam bizimle dalga geçiyor. Bir adım önümüzde. | Open Subtitles | -هذا الرجل يستهزأ بنا إنه يسبقنا بخطوة |
| Fakat Escobar her zaman bir adım önümüzde olmayı başarıyor. | Open Subtitles | ولكن (إسكوبار) دائمًا يسبقنا بخطوة واحدة |
| Hafta boyunca, Canning sürekli bizden bir adım öndeydi. | Open Subtitles | بل إن ـ (كانينج) ـ كان يسبقنا بخطوة دوماً خلال هذا الأسبوع |
| Ama Barnett bir adım önümüzdeydi. Sonra bize notlar göndermeye başladı. | Open Subtitles | لكن " بارنيت " كان يسبقنا بخطوة هذا عندما بدأت الملاحظات |
| - Nasıl? Nereden başlayacağımızı bilmiyoruz ve şu ana kadar hep bir adım önümüzdeydi. | Open Subtitles | لا نملكُ معلوماتٍ ننطلق منها و لحدّ الآن، يسبقنا بخطوة طوال الوقت |