| Kendimi hiç bu kadar kaybolmuş hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أبداً .. أبداً بأن شعرت بهذا القدر من اليأس |
| Daha önce bunu bir kıza hiç sormamıştım ama acaba, paran mı yok? | Open Subtitles | لم يسبق لي أبداً بأن أسأل فتاة لكن من المحتمل , إن لا يوجد معكِ مال ؟ |
| Aksanı olmayan bir hizmetçiyle hiç tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أبداً ان التقيت بخادمه لم يكن لديهـا لهجه |
| Ama hiç görevde ateşlemedim. | Open Subtitles | رغم إنّي لم يسبق لي أبداً أنْ أطلقت منه النار أثـــنـــــــاء أداء الواجــب. |
| Daha önce hiç intrauterin ameliyatı gözlemlemedim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أبداً أن شاركت في عمليّات تخص الرّحم من قبل |
| Ama hiç böyle bir ana tanık olmadım, o kadar... | Open Subtitles | ولكنني لم يسبق لي أبداً أن رأيت لحظة كهذه |
| hiç bu kadar korkmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أبداً أن أخف كتلك المرّة |
| Bir barmenle hayatımda hiç mi hiç birlikte olmadım. | Open Subtitles | -لم يسبق لي أبداً أن طارحت ساقية مثيرة ، حتى اليوم |
| Ben de hiç kuyruk bölümüne gitmedim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أبداً أن ذهبت إلى المؤخرة |
| Daha önce hiç böyle bir şey üzerine çalışmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أبداً العمل على شيء هكذا |
| Hayatımda bir insanı gördüğüm için hiç bu kadar sevinmemiştim. | Open Subtitles | أوه، لم يسبق لي أبداً أنْ كنت سعيدة للغاية لهذه الدرجة... لرؤية شخص طوال حياتي. |
| hiç tahmin etmezdim. | Open Subtitles | حسناً , فأنا لم يسبق لي أبداً |