| O adamlar muhtemelen o kadar uzaktan bizi takip edemez. | Open Subtitles | أولائك الرجال على الأرجح لن يستطيعوا مطاردتنا إلى هذا المكان |
| Polis bizi hayatta haklayamaz. Burası bir kale, Donna Imma! | Open Subtitles | رجال الشرطة لن يستطيعوا القاء القبض على أحد، انه محصن. |
| Ailelerimiz depresyondan muzdarip olmuş olabilirler. Belki de bizi dünyadaki başarılarımızın | TED | وربما عانا أبائنا من الاحباط وربما لم يستطيعوا ان يحبونا |
| Çünkü hepsi boka dönerse bu filmi yapamazlar değil mi? | Open Subtitles | لانهم اذا تاذوا لن يستطيعوا صنع هذا الفيلم صحيح ؟ |
| Maymunlarla çalıştım ama maymunlar bize... bilinçlerinde olan biteni söyleyemiyor. | Open Subtitles | أنا عملت مع القرود ولكن لا يستطيعوا ان يقولوا لك ما يدور في وجدانهم. |
| Emin olana kadar da çocuklarla çalışmasına izin veremezler. | Open Subtitles | وحتى يفعلوا ذلك، فهم لا يستطيعوا بأن يجعلوه يعمل مع الأطفال |
| Ancak bilim insanı olarak şunu söylemeliyim ki jüriler hiç kimsedeki pişmanlık veya başka bir duyguyu fark edemezler. | TED | ولكن كعالمة، يجب أن أخبركم أنّ المحلّفين لم ولن يستطيعوا كشف الشعور بالندم أو أيّ شعورٍ آخر لأيّ شخص كان أبداً. |
| bizi Gölgeler Şehrinde bulamazlar. | Open Subtitles | لن يستطيعوا القبض علينا فى مدينة هول ان وول |
| Almanlar bizi duymasın istiyordum. Onları harekete geçir. Yavaş git. | Open Subtitles | لذا , الألمان لا يستطيعوا سماعنا أيضاْ الآن , تحرك ببطء |
| Bizim gibi eğitim görmediler. bizi yenemezler. | Open Subtitles | إنهم لا يستطيعوا أن يهتموا بالتدريب هم لا يستطيعون ضربنا |
| Kamyonete doğru ilerliyorduk ve onlar bekliyordu. Her iki tarafta da bizi bekliyorlardı. Ateş etmeyi kesmediler. | Open Subtitles | لم يستطيعوا.لم يستطيعوا التوقف عن اطلاق النار |
| bizi bulutların üzerine inmeye zorlayıp, gemiye binecekler! | Open Subtitles | يجبرونا على التوجه للغيوم لكي يستطيعوا أقتحام البارجة |
| bizi yenemezler. Bunu biliyordum. | Open Subtitles | لا يستطيعوا هزيمتنا كنت أعلم أننا الأفضل |
| Bunun vasıtasıyla bizi göremediklerini ümit ediyorum. | Open Subtitles | اتمنى فقط انهم لن يستطيعوا رؤيتنا من خلال هذا الشىء |
| Her ne olursa olsun benim rızam olmadan bir şey yapamazlar. | Open Subtitles | مهما يحدث, فلن يستطيعوا عمل اى شئ لك بدون موافقتى |
| Yani, cesedi kayıpsa otopsi de yapamazlar, değil mi? Sahipsiz ölülere genelde ne olur? | Open Subtitles | اذا فقدت الجثة فلن يستطيعوا إجراء التشريح ماذا يفعلون بالجثة فى المكان التى أخذت اليه؟ |
| Tanrım birkaç arkadaş korusun Ne ... birbirlerine olan kardeşçe sevgi ifade edemez! | Open Subtitles | ماذا صديقين مثلا لا يستطيعوا التعبير عن حبهم الاخوى لبعضهم احبك يا رجل |
| Ağzımızı hiç açmayalım, o zaman bize dokunmazlar. | Open Subtitles | من الأفضل أن نلتزم الصمت حتى لا يستطيعوا المساس بنا |
| Seni bulamazlarsa, yeni bir görev de veremezler. | Open Subtitles | لن يستطيعوا إعطائك الملف التالي إذا لم يجدوك |
| - Neden ki? Bunu otuz yıldız yapıyorlardı. Bir gün daha idare edemezler miydi? | Open Subtitles | لقد كانوا يفعلونها لــ 30 سنة ولم يستطيعوا التحمل يوم آخر |
| Işığı olmayan insanlar, fiziksel olarak ya da düşünsel olarak, sınavlarımızı geçemezler, ve ne bildiklerini asla bilemeyiz. | TED | إن المحرومين من الضوء ، سواء كان مادياً أو مجازياً لا يستطيعوا إجتياز الإمتحانات ولن نستطيع مطلقاً معرفة ما يعرفون |
| Travis'i asla bulamayacaklar. Bunu biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | ولن يستطيعوا ايجاد ترافيس ابدا تعلم ذلك كما اعلمه, صحيح؟ |
| onlar kendi madalyalarını takamıyorlar ama ben kendiminkini gururla taşıyorum. | Open Subtitles | لم يستطيعوا أن يلبسوا ميداليتهم، لكني لبست ميدالياتي من أجلهم. |