| Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, Bayan Westen, ama içeri girmeliyiz. | Open Subtitles | آسف لإزعاجك، السيدة يستين ولكن نحن بحاجة لنأتي في الداخل |
| Westen binanın arkasında motorla kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يستين يحاول الهرب على دراجة نارية في الجزء الخلفي من المبنى. |
| O zaman anlaşmanın şartlarına uyacaksın, yani Westen'in kellesini getireceksin. | Open Subtitles | ثم عليك أن تبدأ أفضل رافعين نهاية الخاص من الصفقة، ويعني ذلك رئيس يستين على طبق من ذهب. |
| Westen'i bulacağız ve bu işi bitireceğiz. | Open Subtitles | يأتي على متنها. سوف نجد يستين وسوف ننتهي من هذا. |
| Çünkü bana Michael Westen'ı nasıl bulacağımı söyleyeceksin. | Open Subtitles | ترى، لأنني أعتقد كنت gonna تقول لي كيفية العثور مايكل يستين. |
| Bu yüzden Michael Westen'ı nasıl bulacağını düşünmene gerek yok. | Open Subtitles | [التصفير السريع] [توتر] لذلك لم يكن لديك ما يدعو للقلق حول العثور مايكل يستين. |
| Westen! | Open Subtitles | يستين! |