| Çünkü bir yandan TV deki dakikalara yüz milyonlarca dolar harcarken, milyarlarca doları hasta oldukları için bu ürünleri satın alan insanlardan geri alıyorlar. | Open Subtitles | و ﻷنّه بينما هم ينفقون الملايين من الدولارات على التلفاز، إنّهم يحصلون بالمقابل على المليارات من الناس الذين يشترونها ﻷنّهم مرضى. |
| Bazıları bunu hediye olarak bile alıyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس حتي يشترونها كهدية |
| Onları sakız için alıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يشترونها من أجل العلكة |
| Bir anlamda onları satın alıyorduk. Böylece üç hafta sonra savaşı bitirdik. | Open Subtitles | كان الهنود يشترونها ويصابوا بالمرض |
| Bir anlamda onları satın alıyorduk. | Open Subtitles | كان الهنود يشترونها ويصابوا بالمرض |
| Bir Suudi Arabistan Yatırım Şirketi için alıyorlar! | Open Subtitles | يشترونها لحساب(شركة الأستثمار السعودي) |
| Onu Araplar için alıyorlar! | Open Subtitles | إنهم يشترونها للعرب! (كلارنس)؟ |
| -Hayır, onlar alıyorlar. | Open Subtitles | - لا إنهم يشترونها - |