| Eğer beni anıtsal çay törenine kabul edersen bundan onur duyarım. | Open Subtitles | يشرفني أن تسمحى لي أن أشارك في مراسم شرب الشاي معك |
| Beyler, Apaçi ulusunun büyük şefi Cochise'i takdim etmekten onur duyarım. | Open Subtitles | ايها السادة، يشرفني لتقديم رئيس الحرب العظيم لأمة أباتشي، كوتشيس |
| İstisna olduğum için onur duydum, Bayan Pierce. | Open Subtitles | حسناً,يشرفني انك قمت بأستثناء من أجلي ياسيده بيرس. |
| İmparatorluğun Ekselansları'nı sizlere sunmak benim için bir şereftir karşınızda Japonya'nın Veliaht Prens ve Prensesi. | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}يشرفني أن أقدم لكم أصحاب السمو الامبراطوري {\cH2BCCDF\3cH451C00}ولي العهد وأميرة اليابان |
| Teşekkürler, Dekan Pritchard. Burada olmak bir onur ve zevk benim için. | Open Subtitles | شكراً لك يا دين يشرفني ويسعدني أن أكون هنا |
| Jacques Rogge: Size 31. Olimpiyat Oyunlarının Rio de Janeiro şehrine verildiğini söylemekten onur duyuyorum. | TED | جاك روج: يشرفني أن أعلن أن دورة الالعاب الأوليمبية الواحدة والثلاثون قد فازت بها مدينة ريو دي جانيرو |
| En sağ şeritlerin bir başka sultanıyla karşılaşmaktan memnun oldum. Şuradaki benim aracım. | Open Subtitles | يشرفني أن أقابل سلطاناً آخر من سلاطين مسارات السيارات البطيئة ، تلك هي سيارتي |
| Bu kadar kararlı bir bayanla iş yapmak bir zevktir. | Open Subtitles | يشرفني ان اعمل اعمالٍ تجارية مع إمرأة |
| Hazır Hünkâr'ım. Yeni kadırgalarımızı takdim etmekten şeref duyarım. | Open Subtitles | يشرفني أن أقدم لك سفننا الحربية الجديدة. |
| Ülkene hizmet ederken yaralandığını anlıyor, ve bu madalyayı sana vermekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | تقديراً للدم الذي سفكته في خدمة بلادك يشرفني أن أقدم لك وسام القلب الارجواني |
| İmparator, siz değerli danışmanlarını göndererek beni onurlandırdı. | Open Subtitles | يشرفني الامبراطور بزيارة منكم مستشاريه الموثوق بهم |
| Eğer beni layık görüyorsanız; yapmaktan onur duyarım. | Open Subtitles | يشرفني هذا يا سيدي إن كنت تراني أستحق هذا |
| -arada bağ olmadan- ...böbreği almaktan onur duyarım ve sana sonsuza dek minnettar kalırım. | Open Subtitles | بلا حزازيات أنا يشرفني أن آخذها وسوف يكون لك إمتناني الشديد |
| Majesteleri onur duyarım ancak ben denizde geçirdiğim sürede yalnızca gemilerden kaçtım, hiç saldırmadım. | Open Subtitles | يشرفني هذا جلالتك , ولكن وقتي الذي في البحر قضيته أتجنب السفن لا أهاجمها |
| Bana sorduğun soruya gelirsek bebeğinin vaftiz annesi olmaktan onur duyarım. | Open Subtitles | وبشأن ما سألته مسبقاً سوف يشرفني أن أكون أمها الروحية |
| O taktirde, zevk ve onur duyarım. | Open Subtitles | في هذه الحالة ، يسرني و يشرفني ذلك |
| Leela, onur duydum ama kendi güvenliğin için hiç kimseye güvenmemelisin, bana bile. | Open Subtitles | هذا يشرفني يا ليلا لكن من أجل سلامتك لا يجب أن تثقي بأي شخص و لا حتى أنا |
| Bana ulaşmalarından onur duydum ve başıma ne gelirse gelsin onların güvenine ihanet etmeyeceğim. | Open Subtitles | يشرفني أنهم وصلوا إلي وسوف أحترم ثقتهم مهما حدث لي |
| Bundan onur duydum ama öncesinde sizinle küçük bir meseleyi görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | يشرفني هذا,لكن أريد مناقشة أمر صغير معكِ. |
| Burada kilit altında tutulmak bir şereftir, efendim. | Open Subtitles | و يشرفني أن أحبس هنا يا سيدى |
| Gerçek bir Amerikan Kahramanını takdim etmekten zevk duyarım. | Open Subtitles | يشرفني أن أقدم لكم بطلاً أمريكيـاً حقيقيـاً |
| Beyler, bu önemli ve umut verici olaya şahit olmak adına sizleri evimde misafir ediyor olmaktan onur duyuyorum. | Open Subtitles | ايها السادة يشرفني ان استقبلكم في بيتي لحضور هذه المناسبة الهامه والواعده |
| Dolayısıyla ondan gelinim olmasını istediğimi ve onun kabul ettiğini söylemek benim için bir onurdur. | Open Subtitles | لذا يشرفني أن أخبركم بأني قد طلبتها لتكون عروستي و قد قبلت بذلك |
| Ama 10 uzun yıldan sonra sonunda kendimizi o noktadan kurtardığımızı belirtmekten gurur duyarım. | Open Subtitles | لكن يشرفني الإعلان أنه بعد عشر سنوات صعاب أخيراً شققنا طريقنا ثانيةً إلى الصدارة |