| Hayır arılar neşenin kokusunu alır. Bu nedenle piknikleri mahvederler. | Open Subtitles | كلاّ، النحل يشمّ البهجة لذا تخرّب النزهات |
| Köpekler korkunun kokusunu alabilir. | Open Subtitles | الكلب يشمّ رائحة الخوف، ولا يوجد ما يخيفك سوى الخوف نفسه |
| Dünyadaki hiç bir uyuşturucu köpeği kokusunu alamaz. | Open Subtitles | لا كلب مخدّرات على كوكب الأرض يمكن أن يشمّ. |
| Şu anki kokusunu tercih ediyorum. | Open Subtitles | أنا الآن أفضّل حتّى الطريقة التي يشمّ بها |
| Kan kokusunu hissedin | Open Subtitles | ! دعوا البغض يشمّ دمه |
| Vilo bir şeylerin kokusunu almış. | Open Subtitles | (فيلو) يشمّ شيئا |