| Uyandığında, hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. | Open Subtitles | عندما يصحو يتظاهر بأن لا شيء حدث |
| Sonra bir sabah Uyandığında, güneşin parıldadığını ve ailesinin hâlâ yanında olduğunu farkeder. | Open Subtitles | ثم ذات صباح... يصحو والشمس مشرقة, وعائلته حوله... |
| Uyanmadan önce 14 dakika 36 saniyemiz var. | Open Subtitles | لا يهمّ أمامنا 14 دقيقة و 36 ثانية قبل أن يصحو |
| #Koy onu şalupaya...# #...ayılana kadar.# | Open Subtitles | * ضعه في القارب الطويل حتى يصحو * |
| Uyuyan uyanmalı. | Open Subtitles | النائم لابد ان يصحو |
| - Belki yarın uyanır, belki hiç uyanmaz. | Open Subtitles | يمكنه أن يصحو غدا، أو يظل هكذا للابد |
| Ve uyuduktan sonra bir daha uyanamadı. | Open Subtitles | ثم غط في النوم ولم يصحو |
| Aylardır Charlie'nin Uyanmasını bekliyorum, artık daha fazla beklemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد كنت انتظر من تشارلي ان يصحو من قبل شهرين من الان ولن انتظر اكثر |
| Uyandığında bana haber verin. Ben söylerim. | Open Subtitles | استعدوني عندما يصحو , أنا سأخبره |
| Böylece Uyandığında ödü bokuna karışıyor. | Open Subtitles | وبذلك عندما يصحو ويراهم فإنه يخاف بشدة |
| Sabah Uyandığında, sürekli aynı şeyleri yapar çünkü başka türlü ne duyumlara ne de gelecekte çekeceği acıya inanır. | Open Subtitles | وعندما يصحو صباحاً، يكرّر كل شيء من جديد... لأنّ أي شيء آخر إمّا تكهّن، |
| Uyandığında ondan özür dileyeceğim. | Open Subtitles | ساعتذر منه عندما يصحو |
| Uyanmadan önce güvenli bir yere taşıyabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان ننقله الى مكان امن قبل ان يصحو |
| Evet ama Nikolaj'a kahvaltı hazırlayabilmek için Uyanmadan evde olmak istiyorum. | Open Subtitles | أجل، لكني أريد العودة للمنزل حالما يصحو (نيكولاج) لأعد إفطاره. |
| - Tekrar Uyanmadan getirin. | Open Subtitles | -احضروها قبل ان يصحو مرة اخرى |
| #Koy onu şalupaya...# #...ayılana kadar.# | Open Subtitles | * ضعه في القارب الطويل حتى يصحو * |
| #Koy onu şalupaya...# #...ayılana kadar.# | Open Subtitles | * ضعه في القارب الطويل حتى يصحو * |
| Uyuyan uyanmalı. | Open Subtitles | النائم لابد ان يصحو |
| Uyuyan uyanmalı. | Open Subtitles | الغافى لابد ان يصحو |
| - Belki yarın uyanır, belki hiç uyanmaz. | Open Subtitles | يمكنه أن يصحو غدا، أو يظل هكذا للابد |
| Hiç uyanamadı. | Open Subtitles | لم يصحو مطلقاً. |
| Uyanmasını bekleyelim. | Open Subtitles | -لننتظر حتى يصحو إذاً . |