| Bu sabah hem köprü hem de tünel kapalıydı, trafik bir kabus gibiydi ve Tony de sanki hatam falanmış gibi bana bağırıyordu. | Open Subtitles | كلا الجسر و النفق كانا مغلقين هذا الصباح كانت الزحمة خانقة و توني , يصرخ في وجهي كان الامر خطأي او ما شابة |
| Yalnızca sen aracının ön camı kırılınca... bana kızıyorsun. | Open Subtitles | رغم ذلك أنت الوحيد الذي يصرخ في وجهي حتى عندما كسرت الزجاج الأمامي لسيارتك |
| Siktiğimin dudakları patlamış haldeyken bana epey kızgındı. | Open Subtitles | ألم يكن يصرخ في وجهي بشأن شفته المتضررة؟ |
| Ama bana bağırır, kafama vurur. | Open Subtitles | أنا, يصرخ في وجهي و يصفعنى على رأسي |
| Sanki tüm dünya bana bağırıyor. | Open Subtitles | أحس أنّ العالم كله يصرخ في وجهي. |
| - Neden bana bağırıyorsun? | Open Subtitles | - لماذا أنت يصرخ في وجهي ؟ - ما هي الخطوة التالية ؟ |
| Uyandım, sanırım böyle denebilir... ellerim büyük kızım boğazındaydı, kocam bana bağırıyordu, kızlarım ve arkadaşları bağırıyordu. | Open Subtitles | انني إستيقظت يمكنأنتقول... يدايَ حول رقبتها ثم بدا زوجي يصرخ في وجهي |
| Sinirli değilsin, bana bağırmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لست مستاء، أو يصرخ في وجهي. |
| Ben geldiğimde hala bana bağırıyorlardı. | Open Subtitles | فهي ما زالت يصرخ في وجهي كما وصلت |
| Bir adam bağırıyordu bana, ateşi başına vurmuş biçimde. | Open Subtitles | رجل يصرخ في وجهي بكل غضب. |
| - Keşke bana önceden söyleseydin. | Open Subtitles | - أتمنى لك أن سخيف يصرخ في وجهي. |
| Şimdi de bana bağırıyorsun. | Open Subtitles | -l لم يصرخ. -Now كنت يصرخ في وجهي. |
| Ve bana da vuracak. | Open Subtitles | و يصرخ في وجهي أيضا. |
| Ve gelmiş bana bağırıyorsun. | Open Subtitles | وأنت يصرخ في وجهي. |
| Üçüncüsü çığlık ata ata yaklaştı bana! | Open Subtitles | جاء ثالث يصرخ في وجهي! |